Engelli HaklarıGündemHaberler

ABB’ye “Engelli Ankarakart” İçin Kart ve İşlem Bedeli Alındığı Nedeniyle Para Cezası

Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK), engellilerin toplu taşıma hizmetinden ücretsiz faydalanabilmesi için belirli ücret karşılığında engelli Ankarakart çıkartması zorunluluğunu, engellilik temelinde ayrımcılık yasağının ihlali saydı.

Ankara’da yaşayan engelli M.K.G, toplu taşımada kullanılan “engelli Ankarakart” başvurularında 65 lira kart bedeli alınmasını, ayrıca 130 lira kayıp ve kırık kart işlem bedeli talep edilmesini TİHEK’e taşıdı.

Ulaşım hakkının etkin ve eksiksiz kullanılması için bu başvurularda engellilerden ücret alınmaması gerektiğini ifade eden M.K.G, bunun engellilik temelinde ayrımcılık yasağının ihlali olduğunu savundu.

İnceleme kapsamında ABB’den alınan yazılı görüşte, kart bedelinin yüklenici firmayla yapılan sözleşme kapsamında, kayıp ya da kırık kart işlemleri için alınan ücretin ise belediye meclisi kararınca belirlendiği kaydedildi.

Başvuruyu değerlendiren TİHEK, ABB’nin engellilik temelinde ayrımcılık yasağını ihlal ettiğine karar vererek, belediyeye üst sınırdan 204 bin 285 lira idari para cezası uyguladı.

Sisteme Entegre Edilmeli

Kararda, ücretsiz veya indirimli seyahat hakkına sahip gruplar arasındaki gazi ve yakınları, şehit yakınları, vazife malulü ve yakınları ile devlet sporcularının şehir içi toplu taşıma hizmetlerinden faydalanabilmeleri için Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca kendilerine verilen seyahat kartlarının yeterli olduğunun anlaşıldığı belirtildi.

Engellilerin toplu taşıma hizmetinden faydalanabilmesi için belirli ücret karşılığında kişiselleştirilmiş engelli Ankarakart’a sahip olmasının zorunlu kılındığı kaydedilen kararda, bunun engelliler açısından farklı muamele oluşturduğuna işaret edildi.

Kararda, “Engellilerin ulaşım haklarından tam ve etkin şekilde yararlanabilmeleri için muhatap belediyede gazi ve yakınları, şehit yakınları, vazife malulü ve yakınları ile devlet sporcuları için seyahat kartlarının elektronik ücret toplama sistemine entegre edilerek tamamlandığı anlaşılan uyum sürecinin, engelliler için de yürütülerek uygulamada yeknesaklığın ve anılan mevzuat hükümlerine uyumun sağlanması gerektiği değerlendirilmektedir.” ifadelerine yer verildi.

Kaynak: AA

Yaşadıkça

Engelliler Haber ve Bilgi Sitesi

İlgili Makaleler

Bir Yorum

  1. Sosyal yaşamı ve şehir düzenini oluşturacak belediyeler ki bu problemleri yapıyor. İşte biz engelliler buna şaşırıyoruz; bugün belediyeler, kamudan aldığı kaynakları tekrar kamuya geri aktarmalarına rağmen, sanki gece sabaha kadar mesai yapmışlar, aileleri çalışmış, para biriktirmişler de bu parayı millete harcıyorlarmış gibi davranıyorlar. Kimse o makamlara babalarının veya kendi mallarının bir miskalini bile katmadılar; ancak o makamların kendilerine getirdiği büyük şatafat, erişebilirlik ve şan şöhret üzerinden keyif sürmeye birçoğu devam ediyor. Elbette bunu herkes için demek doğru olmaz; yalnız bu, genelde güçlü ve kudretli oldukları zaman kimseyi görmeyen, ama güçsüz ve zayıf halka vatandaşa ihtiyaçları olduğu zaman demokratik yapıya bürünen bu zihniyet değişmediği sürece ne yazık ki silsile devam ediyor. Bugün halk otobüslerindeki şoförlük yapan kıymetli şoför kardeşlerimizin bazıları, sanki kendi ailelerinde veya kendilerinde hiçbir engel teşkil olmayacak, hayatlarını engelsiz bir şekilde devam edebilecek düşüncesiyle engelli vatandaşa yardımcı olmuyor. Eğer kişinin engeli görünen bir biçimde değilse, kartı bastığı zaman o yüksek ses gelince, sanki kafasına çekici de vuruyormuş gibi yüzüne bakması işte insanı kalbini eziyor. Yaşlı amca arabaya biniyor, kartını basıyor; devletin ona verdiği hakkı kullanıyor. Yalnız otobüsün şoförü, kendi babası, annesi, akrabası yokmuşcasına o yaşlı insanı hiç yok yere azarlıyor. Böyle bir sistemin içerisinde ne yazık ki yaşama, hayatta kalma ve hayattan keyif alabilmeyi hem yaşlılardan, hem engellilerden hem de bu memlekete kanını, canını, malını feda eden gazi ve malul kişilerden bekleniliyor. Toplumsal olarak aşağıdan yukarıya kendimizi silkelemeli; bu topraklara yakışır şekilde yaşamalıyız. Atalarımız bu toprakları bizlere emanet ederken, torunlarımız bu Anadolu’da kuzularını yaysın, karınlarını doyursun; bu yurtta kıyamete kadar payidar kalsın diye bıraktı. Bu zenginliği kimse alıp gitmiyor. Eğer devlet bir şeyi hak olarak görmüş ve bunun olacağına kanaat getirmişse, herkesin boynu devlete kıldan ince olmalı. Buna herkes razı göstermelidir, vesselam.

Başa dön tuşu