Afet Zamanında Özel Gereksinimlilere Yönelik Korumacı Proje
Afet ve Acil Durum Yönetimi ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü arasında protokol imzalandı.
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nda gerçekleşen programa AFAD Başkanvekili Hamza Taşdelen ile Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürü Orhan Koç katıldı. Programda AFAD Başkanvekili Taşdelen engelli bireyler için yapılan projeleri anlatırken, Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürü Koç ise engelli bireylerin tahliyesi ve onların deprem sırasında kendilerini koruyabilme konusunda farklı bir uygulama hayata geçirilmesi konularına değindi.
“Dezavantajlı, incinebilir grupların, özel gereksinimli bireylerin afet anında çok daha fazla zarar gördüğüne dair elimizde bilimsel veri var”
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanvekili Hamza Taşdelen, “Afet istatistikleri açısından baktığımızda afetlerde en fazla zarar görenler genelde ‘İncinebilir gruplar’ diye tarif ettiğimiz gruplar. O yüzden bu konuya özel ehemmiyet vermemiz gerektiğini düşünüyoruz. Dezavantajlı, incinebilir grupların, özel gereksinimli bireylerin afet anında çok daha fazla zarar gördüğüne dair elimizde bilimsel veri var. Buna yönelik çalışmalarımızı da hızlandırdık. Bu kapsamda çok iyi örnek çalışmalarımız var. Bunlardan birside Kütahya il müdürlüğümüz ile beraber yaptığımız çalışmada engelli bireylerimizin tamamı bir veri tabanına tek tek konum bilgisi alınarak kaydedildi. Konum bilginse göre eğitimcilerimiz giderek yüz yüze eğitimler verdi. Belirli il müdürlüklerimiz belirli uzmanlaşmaya kayan işler yapıyor. Eskişehir İl Müdürlüğü’müzde bu konuda uzmanlaşan bir yapıya sahip. Çok önemli bir Avrupa Birliği projesi gerçekleştirdiler. ‘Afetlere Karşı Engelleri Birlikte Aşalım’ projesi. Bu proje kapsamında fiziksel, işitme ve görme engelli bireyler için dokümanlar hazırlandı. Onlara afet farkındalığı nasıl öğretilebilir? Nasıl anlatılabilir? konusunda kafa yoruldu. Ortaya çıkan sonuçlarda Türkçe, İngilizce, Çekçe, Lehçe ve Bulgarca olmak üzere 5 dilde materyaller hazırladık. Sonucunda 330 tane video ve animasyon, 60 e-kitap, 8 sesli kitap ve 100 Braille alfabesi baskılı kitap çıktı. Bu proje AB tarafında büyük teveccüh gördü. Ödüle layık görüldü. Çünkü Avrupa’da bir ilki teşkil ediyordu. Bunun sonucunda birde uzaktan eğitim modülü geliştirmek oldu. Görme, işitsel ve fiziksel engelli bireylerimiz buradan eğitimlerini aldılar. Şuana kadar 20 bin kişinin eğitim aldığını görüyoruz. Bu da bizim için önemli konulardan bir tanesi” ifadelerini kullandı.
“Dezavantajlı grupların nasıl yaşayabileceğine dair bir konteynır yaşam alanı geliştirdik”
Taşdelen, “Projeleri geliştirmeye devam ediyoruz. ‘Erişebiliyorsam güvendeyim’ projesi ile yaşam alanı oluşturduk. İstemiyoruz ama afet sonrasında bazı binaların yıkılması sonucunda insanların yaşam alanlarını kaybetmesiyle karşı karşıya kalıyoruz. Bu durumda bizim ilk etapta bir çadır ardında da belirli bir süre sonrasında bunu konteynıra çevirme planımız var. Bu plan kapsamında da yine dezavantajlı grupların nasıl yaşayabileceğine dair bir konteynır yaşam alanı geliştirdik. Bunu yaparken de kendi tasarımımız olarak yapmadık. Engelli bireylerimizle beraber, gerçekten burası bir yaşam alanı olabiliyor mu? Güçlükle karşılaşabiliyor mu? diye onlarla birlikte geliştirdik. Biz AFAD olarak bunlar ile ilgili küçükte olsa bir adım atmış olduk. Bunu geliştirmek için elimizden gelen çabayı sarf ediyoruz” diye konuştu.
Koç: “Ülkemizdeki acil afet durumları ile ilgili çalışmalar tüm dünyada örnek gösterilmekte”
Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürü Orhan Koç, “Ülkemiz konumu itibariyle deprem açısından çok riskli bir alanda. Ülkemizin farklı alanlarında ise gerek çevresel gerekse insani nedenlerden bir çok acil durum ile karşı karşıya kalmaktayız. Buna koruyucu ve önleyici bir yaklaşım ile müdahale etmek, bu anlamda bakanlıkları koordine etmek noktasında AFAD’ın çok büyük rolü, görevi ve sorumluluğu var. AFAD çalışanlarına teşekkür etmek istiyorum. Ülkemizdeki acil afet durumları ile ilgili çalışmalar tüm dünyada örnek gösterilmekte. Hem ülkemiz içerisindeki müdahale ve hızın etkililiği hem de uluslararası alandaki deprem ve afetlere müdahalemiz ile insani yardım, acil kurtarma girişimlerimiz açısından dünyada örnek gösterilen ülkelerden birisiyiz” diye konuştu.
“Engelli bireylerin tahliyesi ve onların deprem anında kendilerini koruyabilme konusunda farklı bir uygulama hayata geçirmemiz gerçeği ile karşı karşıyayız”
Acil ve afet durumunda erişilebilirliği ön plana çıkartmak istediklerini dile getiren Koç, “Biz Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü olarak, 2021 yılında Cumhurbaşkanlığı Eylem Planı’yla acil afette erişilebilir konusunu ele aldık. Bu yıl içerisinde acil afet durumuyla ilgili engelli bireylere, ailelerine ve yaşsılarımıza yönelik hizmetleri kamu ve kuruluşlarında yapılan hizmetleri izlemek değerlendirmek ve nitelik ile yaygınlığı açısından yeni çalışmalar yapmak için eylem planı hazırladık. AFAD ile birlikte bu çalışmaları yürüteceğiz. Solunum cihazına bağlı engeli birinin evinde elektrik kesintisi onun hayatını etkileyecek kadar acildir. Bu açıdan baktığımızda bakanlık olarak sosyal yardımlaşma vakıfları üzerinden tüm solunum cihazına bağlı engelli bireylere jeneratör desteğine kadar bir destek uygulaması yapıyoruz. Bu bizim için en acil konulardan birisi. Yaşamda bizim için normalde bir aciliyet gerektirmeyen hadise engelli bireyin engeline ve gereksimine göre hayati risk altına sokabilir. Yangınla ilgili süreçlerde işitme ve görme engelli bireylere yönelik uygulamaların yaygınlaşması, sesli ve görsel içeriklerin oluşturulması, bütün hizmet birimlerinde kamu ve kuruluşlarında, iş yerlerinde velhasıl insanın olduğu her yerde bu düzenlemelerin hayata geçmesi konusunda sıkı bir izleme ve değerlendirme hayata geçirmek istiyoruz. Özellikle fiziki ve bedensel engelli bireylerin tahliyesi ve onların deprem anında kendilerini koruyabilme konusunda farklı bir uygulama hayata geçirmemiz gerçeği ile karşı karşıyayız. Acil ve afet durumunda erişilebilirliği ön plana çıkartmak istiyoruz. Engelli bireylerin kendilerinin gerekse ailelerine yönelik yapılan bilgilendirme içeriklerinde erişilebilirlik standartlarına uygun içeriklerin çok az hazırlandığını müşade ettik. Bir çağrı yapmak istiyorum. Kamu kurum ve kuruluşlarının üretmiş olduğu bilgiyi görme engelliler için işitme engelliler için az görenler ve az duyanlar için erişilebilir kılmaları zorunluluktur görevdir. Bu bir lütuf değildir. Engellilerin hak temelli bilgi erişimi hakkını ortaya koymak hepimizin görevidir. Bu konuda bilgi erişim konusunu önemseyerek ön plana almış bulunmaktayız. Engelsiz 2030 vizyonumuzdaki ana başlıklardan bir tanesi acil afet durumudur. Burada risklerin azaltılması, koruyucu ve önleyici yaklaşım sonrasındaki piskososyal destek yeniden yaşama uyumlaştırma konularını ele alıyoruz. Yaşlılarımızda önemseyerek onlara göre program ve içerikler oluşturmak lazım. Bu konuda üniversitelerimiz ile işbirliğine açığız” diye konuştu.
İHA