İçimizden Biri

Antalya’da, Kanseri Yenen Anne ve Çocukları Diğer Hastalara Umut Oluyor

Antalya’da ender görülen göz kanseri türlerinden ‘retinoblastom’ hastası Nartane Alkaya’nın, dünyaya gelen çocukları Yusuf Deniz ve Irmak’ta da aynı hastalık çıktı. Tedavi sürecinde Lösemili Çocuklar Sağlık ve Eğitim Vakfı (LÖSEV) ile tanışan anne ve çocukları, iyileşmelerinin ardından ‘aile’ olarak gördükleri vakıftan kopmadı ve farklı birimlerde görev almaya başladı.

Antalya’nın Döşemealtı ilçesinde yaşayan Nartane Alkaya, çocukken yaşadığı ender göz kanseri türlerinden ‘retinoblastom’ hastalığının geç fark edilmesi nedeniyle sağ gözünde görme kaybı yaşadı. Yaşamına bu şekilde devam eden Alkaya, 2007 yılında Yusuf Deniz adını verdiği oğlunu dünyaya getirdi. Kısa süre sonra Yusuf’un göz bebeklerindeki değişimi fark eden aile, 6 aylıkken doktora başvurdu. Yapılan kontrollerde Yusuf Deniz’de de ‘retinoblastom’ olduğu anlaşıldı.

Alkaya ailesi, bir yakınlarının irtibatıyla LÖSEV’e ulaştı. Yusuf Deniz’in 5 yıl süren tedavi sürecinde LÖSEV, aileye maddi ve manevi destekte bulundu. Kanseri yenen Yusuf Deniz’in 2013 yılında Irmak adı verilen kız kardeşi dünyaya geldi. Genetik olarak hastalığı taşıyan ailenin yeni üyesi Irmak’ta da 38 günlükken ‘retinoblastom’ olduğu ortaya çıktı. LÖSEV, Irmak’ın tedavi sürecinde ailenin yanında olmaya devam etti. Bu süreçte Yusuf Deniz yeniden hastalığa yakalandı.

İki çocuklarının tedavi süreciyle ilgilenen aile, LÖSEV’in yol göstermesiyle yaşama tutundu. Alkaya kardeşler tedavilerini başarıyla tamamlayıp hastalığı bir süre sonra yendi.

“Yeni Tanı Konulmuş Yaşıtlarını Ziyaret Ediyor”

Alkaya ailesi yaşamlarının en zor zamanlarında yanlarında olan LÖSEV’den kopmadı. Nartane Alkaya, LÖSEV’de ilk olarak gönüllü anne olarak, sonrasında farklı görev alıp vakfın çalışmalarına omuz vermeye başladı. İki kez kanseri atlatan Yusuf Deniz ise yeni tanı konulmuş yaşıtlarını ziyaret ederek onlara destek olmaya çalışıyor. Irmak ise yaşıtlarıyla hafta sonu kurslarında bir araya geliyor.

Tedavilerinin ardından arkalarını dönüp gitmek istemedikleri LÖSEV’in ofisinde bir araya gelen anne ve çocukları, ellerinden gelen çabayı gösterip, kendileriyle aynı durumdaki insanların yaşamlarını kolaylaştırmaya çalışıyor.

“Bizi Anlayacak Birilerini Aradık”

Oğlunun hastalığı sonrası LÖSEV ile tanıştığını belirten Nartane Alkaya, şunları söyledi:

“Oğlum o zamanlar 6 aylıktı. Kanser süreci bizim için sıkıntılıydı. Ne olacağını, bir sonraki adımımızı bilmiyor, sancılı bir süreç yaşıyorduk. Bizi anlayacak birilerini aradık ve LÖSEV ile bağlarımız kesişti. Tedavi sürecinde maddi, manevi tüm süreçte LÖSEV yanımızdaydı. 5 yıllık tedavi sonucunda oğlum hastalığı atlattı. Tedavi sonrasında kızım dünyaya geldi. Yaşadığımız genetik bir hastalıkmış ve onda da bu hastalık çıktı. Tedavi süreci çok yıpratıcıydı. Kimsenin telefonlarınızı açmadığı, kimsenin ‘nasılsın’ diye sormadığı bir süreçti. LÖSEV bize aile oldu ve biz hep bu ailenin bir parçası olduğumuza inandık. Çocuklarımın tedavi süreçleri bitti. Ona rağmen hâlâ bizimle irtibatlarını kesmediler. Süreç bittikten sonra da arkamızı dönüp gitmeyi doğru bulmadık. Çok fazla hasta var ve günden güne bu sayı artıyor. Gönüllü annelik yapmaya başladıktan sonra farklı komitelerde görev almaya başladım. Biz bundan faydalandık ve bunun karşılığında bizden hiçbir şey beklemeyen bir vakıf var karşımızda. Bunu anlatmaya çalışıyoruz insanlara”

“Yaşadıklarım Aklıma Geliyor”

Ziyaret ettiği kişilerle empati kurduğunu söyleyen Yusuf Deniz Alkaya ise “Doğduğum sene kansere yakalandım. Zorlu tedavi sürecimde ve sonraki süreçlerde LÖSEV hep yanımızda oldu. Tedavimin ardında kardeşim doğdu. O süreçte ben ikinci kez kansere yakalandım. İyileştikten sonra kansere yeni yakalanan kardeşlerimize, ‘Ben bu hastalığı 2 kez atlattım. Bunu siz de çabalayarak atlatabilirsiniz’ demek için LÖSEV’de görev almaya başladım. Ziyaretler sırasında arkadaşlarımı görünce duygulanıyorum. Kendi yaşadıklarım aklıma geliyor” diye konuştu.

LÖSEV’in etkinliklerinde yaşıtlarıyla vakit geçirebildiğini söyleyen Irmak Alkaya da “LÖSEV’de olduğum için çok mutluyum. Hafta sonları etüt programları oluyor. Orada hem ders işliyoruz hem de etkinlikler yapıyoruz. Arkadaşlarımla da çok iyi anlaşıyorum, çok güzel vakit geçiriyoruz” dedi.

DHA

Yaşadıkça

Engelliler Haber ve Bilgi Sitesi

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu