İçimizden Biri

Beyin Felcini Yenip TÜBİTAK’ta Uzay Mühendisi Oldu

Mehmetçiğin en yakın destekçisi olan Türk Savunma Sanayi’nin SOM Füzesi’nin ilk Serebral Palsili mühendisi Turgay Karakaş, TÜBİTAK SAGE’nin tüm savunma sanayi projelerinde yer almaya devam ediyor.

TÜBİTAK SAGE’de, bilişim sistemleri departmanında işe başlayan Karakaş, kendisini kısa sürede öne çıkararak mekatronik bölümüne geçti. Uzun yıllar mekatronikte önemli projelerde çalışan Karakaş, altyapı sorunu konusunda da uzmanlaştı. Karakaş, şu anda füzenin ateşlemesini sağlayacak ilk sistem olan Tapa departmanında çalışıyor. SAGE’de yapılan bütün projelerde aktif olarak rol almaya devam eden Karakaş, Mehmetçiğin en büyük destekçilerinden olan SOM füzesinin yapım ekibinde de yer aldı.

TÜBİTAK SAGE’de uzay mühendisi olarak çalışan serebral palsili Turgay Karakaş, yaşadığı olağanüstü zorlu süreci ve geldiği noktayı anlattı:

“Sınıf Arkadaşlarımın Akran Zorbalığına Uğradım”

Halk arasında “beyin felci” olarak bilinen serebral palsili olarak doğan Karakaş, altı yaşına kadar konuşamadı. Ailesinin desteğiyle konuşabilen Karakaş, ilkokulu babasının öğretmenlik yaptığı okulda okudu. Karakaş, “Ortaokul benim için çok zordu. Öğretmenlerime ve sınıf arkadaşlarıma kendimi anlatmak çok zor oldu. Akran zorbalığına çok uğradım” dedi.

“Çocukluk Hayalini TÜBİTAK SAGE’de Gerçekleştirdi”

Karakaş, “Kendi dengemi sağlayıp gökyüzüne baktığımda 9 yaşındaydım ve uzaya inanılmaz bir hayranlık beslemiştim” dedi. Matematiğe olan ilgisinden dolayı çocukluğundan beri mühendis ve astronot olmayı hayal eden Karakaş, şimdi Türk savunma sanayinin en önemli projelerinde yer alıyor.

“Türkçe Öğretmeninden Zorbalığa Uğradı, Pes Etmedi”

Ortaokulda Türkçe öğretmeninin zorbalığına uğrayan Karakaş, “Öğretmenim yazımın kötü olduğunu gördü. O zamanlar serebral palsiden dolayı bu kadar bile konuşamıyordum. Bir anda hiddetlendi ve beni aşağılamaya başladı. Engelliler okulu vardı ve oraya gitmem gerektiğini söyleyerek sınıfın içerisinde beni aşağıladı” ifadelerini kullandı.

“Öğretmenime 120 Gül Vererek Barıştım”

Türkçe öğretmeninin ceza olarak verdiği 120 gün boyunca güzel yazı çalışması yapan Karakaş, “Doktorayı bitirdiğimde güzel yazı çalışması yaptırdığı o 120 gün için ona 120 tane gül aldım ve barıştım” dedi.

“SERÇEV’le Serebral Palsili Çocuklara Umut Oluyor”

Karakaş, aynı zamanda kendisi gibi serebral palsili çocuğu olan 65 ebeveyninin çocukların eğitimi ve sosyalleşmesi için kurulan Serabral Palsili Çocuklar Derneği’nde (SERÇEV) yönetim kurulu başkanlığını yapıyor. Serebral palsili öğrencilere ilk aşamada ilkokul, ortaokul ve lise açarak eğitim hayatlarına devam etmelerini sağlayan SERÇEV, kurulan kaynaştırma okullarıyla da serebral palsili öğrencilerin sosyalleşmelerini sağlıyor.

“Taban Puan Engelli Öğrenciler İçin Kaldırıldı”

İki kaynaştırma okulu yaptıklarını söyleyen Karakaş, “Bu okullardaki öğrencilerin üniversite okuyabilmesi için Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan taban puanlarını kaldırdı. Aslında taban puanlarının kaldırılmasındaki amaç özel gereksinim gerektiren öğrencilerin de üniversite öğrencisi olabilmesiydi. Derneğimizde serebral palsili bir öğrencimiz bu sayede Başkent Üniversitesi Halkla İlişkiler bölümüne okul birincisi olarak yerleşti” diye konuştu.

“Serebral Palsiye Özel Yerli ve Milli Sandalye Üretecek”

Derneğin projelerinden bahseden Karakaş, serebral palsili bireylere özel sandalyeyi milli ve yerli üreteceklerini söyledi. Bireye göre şekillenebilecek olan sandalye, serebral palsili bireyin engel durumuna göre şekillenip ayarlanabilecek. Projeyi Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Kalkınma Ajansı, TÜBİTAK, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Gazi Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi ve OSTİM Teknik Üniversitesi destekliyor.

“Sanayi Devrimini Savunma Sanayi ile Yapmaya Başladık”

Karakaş, başarı ve idealleriyle ilgili şu değerlendirmeleri yaptı:

“Biz sanayi devrimini savunma sanayi ile yapmaya başladık. Özellikle 2005-2010 yılından sonra savunma sanayine çok önem ve destek verdik. Yaptığımız projelerde gelişmemiş veya gelişmekte olan ülkelerin kullandığı bir yöntem olan üstten alta stratejisini gerçekleştirdik. Gelişmiş ülkeleri yakalayabilmek için kullanılan bu yöntemi yaparak büyük işler başardık. İnsansız hava araçları ve TÜBİTAK SAGE’nin yaptığı mühimmatlar savaşın şeklini değiştirdi. Özellikle kendi Ar-Ge’mizi yapıp kendimiz üretmeye başladıktan sonra da yazılım konusunda da kendimizi geliştirmeye başlıyoruz. Her şeyi kendimiz yapmak zorundayız ki dışarıdan müdahale olmasın. Savunma sanayisinde başarılı ilerliyoruz”

Sabah

Yaşadıkça

Engelliler Haber ve Bilgi Sitesi

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu