RöportajVideo Galeri

Birsen Başar 21 Yaşında Otizmli Olduğunu Öğrendi

21 yaşında aldığı otizm teşhisiyle hayatına yeni bir yön çizen Birsen Başar, doğduğu günden beri ‘kendisini kabul ettirmek’ için mücadele vermiş ve hala bu mücadeleyi devam ettiriyor… Otizmli bireylerin sesi olan Başar, otizmlilerin yaşama nasıl dâhil olabileceğini tüm dünyaya gösteren bir karakter haline dönüşmüş durumda. Otizm elçisi olmak isteyen Başar, sosyal zorluklarla verdiği mücadeleyi Sabah.com.tr okurları için anlattı.
Otizm spektrum bozukluğu, genellikle yaşamın ilk yıllarında fark edilen önemli bir nöro-gelişimsel farklılık. Birsen Başar ise bu farklılıkla ile ilgili teşhisini geç yaşlarda almasına rağmen yaşama dört elle tutunmuş ve kendisinin çektiği zorlukları tüm dünyaya duyurarak büyük adımlar atmış bir genç kadın. Bu nedenle bizler de Birsen Başar’ın başarı dolu öyküsünü sizlerle paylaşmak istedik.

Birsen Başar kimdir? Bu zamana kadar neler yaptın? Bize biraz kendinden bahseder misin?

Ben Birsen Başar, 35 yaşındayım. 21 yaşında otizm teşhisi konuldu. Günlük hayatımda belediyede çalışıyorum. Mali yardım bürosunda muhasebe alanında çalışıyorum. Onun dışında otizm çalışmaları yapıyorum. Seminerler veriyorum, kitaplar yazdım. İkinci üniversite olarak sosyal hizmetler okuyorum. Öncesinde işletme okudum. Bu hafta Hollanda’da Otizm Haftası için kendi çalışmamı yapıyorum.

Otizm teşhisini aldıktan sonra kendini nasıl hissettin? Bu teşhisten sonra kendini farklı olarak konumlandırıyor musun?

Teşhisi öğrendikten sonra pek bir şey hissetmedim. Aslında sadece bir ismi oldu. Biz otizmi hiç duymamıştık. Araştırma yaptıktan sonra ve benim gibi insanlarla konuşmaya başladıktan sonra otizmin ne olduğunu ve kendimi daha iyi tanımaya başladım. Teşhis benim için sadece bir kağıt. Ben farklı olduğumu daha önce de biliyordum. Sadece bir ismi yoktu. Teşhis konulunca bir ismi de oldu. Öğrendikten sonra kendimi daha iyi tanımaya başladım ama hala kendimi tanımaya devam ediyorum.

Sosyal hayatında insanlarla iletişim kurarken zorluklar yaşadın mı?

Hala yaşıyorum. İnsanlarla nasıl konuşmam gerek, nasıl devam ettirebilirim bunlar benim için sorun. Birçok insan tanıyorum ama devam ettirmek zor oluyor. Ne diyeceğim, ne söyleyeceğim, kırılacaklar mı tüm bunları düşünüyorum. Bu nedenle hepsi yepyeni bir tecrübe benim için. Örneğin; biri bana cevap vermediğinde hemen düşünüyorum onun bana kırılıp kırılmadığını. İnsanlarla geçinmek çok zor, çünkü herkes birbirinden farklı.

Otizm teşhisi konulduktan sonra hayatında neler değişti? Hayatını öncesi ve sonrası olarak ayırabilir misin?

Teşhis konulduktan sonra tüm hayatım otizmle ilgili hale geldi. Yaptığım her şey otizmle ilgili. Boş zamanımda bile otizm seminerleri ile uğraşıyorum. Otizm teşhisi almadan önce kariyer düşünüyordum. Örneğin; işletme bitirdikten sonra bir bankada bir pozisyonda çalışabilirim diye düşündüm. Fakat teşhis geldikten sonra farklılığım öne plana çıktı. Kapasitemi engelleyerek, bir şeyleri yapabilir miyim yapamaz mıyım diye düşünmeme neden oldu.

Hayalinde neler var? Neler yapmak istiyorsun ileride?

Otizm elçisi olmak istiyorum. Zaten otizm elçisiyim ama daha büyük bir isim olmak istiyorum. Örneğin; ben bir sosyal hizmet okuyabileceğimi hayal bile edemezdim. Ben Türkiye’de daha büyük bir isim olmak istiyorum. Cumhurbaşkanımıza da mektup yazdım bunun için. Türkiye’de ailelere daha fazla yardım edebilmek istiyorum. Yeni projeler ile onları hayata kazandırmak istiyorum.

Yaptığın bazı açıklamalarda otizme sahip olduğuna inanmayan insanlar olduğundan bahsetmişsin. Bu tepkilerle nasıl baş ettin?

İlk başta başladığımda inanmayan insanlar vardı. İlk başta çok üzüldüm tabi. Ama onlara inat etmek için devam ettim aslında daha çok ve artık öyle insanları umursamıyorum. Türkiye’de inanmadıkları için başlattım bu çalışmaları.

Aslında insanlar yalnızca şu farkındalığa sahip olsa hayatımız daha kolay olurdu dediğin bir şey var mı?

Verilen sözler tutulursa bizim için hayat daha kolay olur. İnsanlar söylemek istediklerini direkt söylediklerinde bizim için daha kolay olur. Ben bazen insanların neler söylediğini anlayamıyorum. Çünkü söyledikleri şeyin arkasına mesaj eklediklerinde ben bu tip şeyleri anlayamam. Açık ve net bir iletişim bekliyoruz.

Otizmli ailelere vermek istediğin bir mesaj var mı?

Aileler, çocuklarını bir arada tutmaya çalışsın. Ama otizm maalesef hayat boyu devam eden gelişimsel bir bozukluk. Aileler çocuklarına yardım etmeye çalışırken kendilerine dikkat etsinler. Anneler ve babalar eğer kendilerine bakmazlarsa çocuklarına da iyi bakamazlar. Annelerin ve babaların psikolojisi çocukları otizmli olduğu için bozulabiliyor ve bozulmuş bir psikoloji çocukları daha kötü hale getirebilir. Eğer çocuklarının otizmli olduğunu kabul ederlerse daha mutlu olabilirler.

Otizme sahip bir bireyin hayatını eğitim nasıl değiştirir?

Eğitimli olursa daha kolay bir şekilde hayata katılabilirler. Aileler de bu eğitimi evde yapmalı. Çünkü eğer evde görmezlerse çocuklar, okulda öğrendiklerini yalnızca okulda yaparlar. O zaman yine hayata katılamazlar. Yani eğitimi alırken her yerde alması gerekir. Evde ve okulda her yerde eğitimi almaları gerek.

Otizme sahip bireyler nasıl bir eğitim almalılar?

Güncel hayata kazandırıldıkları bir eğitim almalılar. Örneğin; dükkândan bir şey satın alırken bile birlikte giderek gösterilmeli. Ortam kalabalık olduğu için dayanamayabilirler, onlar için kolay olmayabilir. Ama bütün hayat aşamalarını öğrenmeleri için bunun tekrarı gerekiyor.

Seni bu süreçte en çok zorlayan şey ne oldu?

Teşhisi almak çok zordu. Uzun bir süre doktorlar bende ne olduğunu tespit edemedi. O dönemde üniversiteyi bitiriyordum ve iş bulmak çok zor oldu. Bir sene boyunca evde oturmak zorunda kaldım. Hayata katılmak, otizmli olmak ne demek, hayatıma nasıl şekil vereceğim gibi sorular çok zor oldu. Daha sonra belediyede işe girdim. Orada hayata katılmaya başladım. En zor olan kısım, iş bulmak ve hayata katılmaktı. Hala hayata katılmak benim için zor. Belediyede 12 yıldır çalışıyorum. Ama iş bulmak da çok zor. Sürekli tecrüben yok diyorlar ama aslında sorun bence otizmle ilgili.

Otizm sürecini kolaylaştırması için diğer otizmli bireylere verdiğin tavsiyeler nelerdir?

Eğer problemleri varsa doktora gitsinler. Araştırma yapabilirler ve Facebook’ta bulunan destek gruplarına katılabilirler. Eğer güvendikleri bir insan varsa onlarla paylaşarak bu süreci daha rahat geçirebilirler.

Otizme sahip insanlarla iletişim kuracak diğer insanlara nasıl tavsiyeler verirsin?

Türkiye’de otizme sahip kişiler kendisini o kadar çok göstermiyor. Otizm derneklerine başvurarak aslında bunu nasıl yapacaklarına dair bir şeyler öğrenebilirler. Önce otizmi bilerek bunu öğrenebilirler.

Otizm tanısını öğrendiğin “o an” sana nasıl hissettirdi?

Sadece doktoru izledim o an. İsmini söyledi ve elinde bir beyin vardı. Bana ne olduğunu anlatıyordu. Ben de oturup dinledim. En azından bir ismi var diye sevindim. Eve giderken broşürler verdi okumam için verdi ama broşürler çocuklar ile ilgiliydi ve ben çocuk değildim. Teşhisi öğrendiğimde ise daha çok sorularım oldu.

İnsanlara otizm hakkında nasıl bir mesaj vermek istersin?
Yalnızca televizyona bakarak değil otizmli ailelerin yanında durarak da onlara destek olabilirsiniz. İnternet üzerinden, benim videolarıma bakarak otizm hakkında daha fazla şey öğrenebilirler. Ailelere destek vermek de oldukça önemli.

Sabah

Yaşadıkça

Engelliler Haber ve Bilgi Sitesi

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu