Doğuştan sağ eli ampute durumda olan Seher Başaran, engeliyle barışarak hayata tutundu. Yeteneğiyle birçok müzik aletini çalan ve Güzel Sanatlar’dan mezun olan Başaran, azmi, başarısı ve yaşama sevinci ile engelli bireylere umut oluyor
25 yaşındaki Seher Başaran, Trabzon’da bir eli olmadan dünyaya geldi. Azmi ve mücadelesiyle örnek bir karakter ortaya koyan Seher her daim gülen güzel yüzüyle kendisi gibi engelli bireylerin de umudu oldu. İlkokulda müziğe olan yeteneğini keşfeden ancak ortaokuldaki bir öğretmeninin ‘Seni güzel sanatlar lisesine almazlar’ sözüyle sarsılan Seher, asla pes etmedi ve hayallerinin peşinden gitmeye karar verdi.
Kendi imkânlarıyla yaptığı kumaştan aparatı bileğine takıp keman yayını kullanan Seher, keman, piyano, blok flüt ve bendir çalmayı öğrendi. Afyon Kocatepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nden başarıyla mezun olarak konservatuar bitirmenin haklı gururunu yaşayan Seher, mutluluğunu protez el önerilerini, “Çünkü kendimi olduğum halimle kabul ediyorum ve seviyorum” anlayışına borçlu. 2 yıl önce evlendiği eşiyle farklı ülkelere giderek deneyimlerini yaklaşık 200 bin takipçili bir sosyal medya hesabından paylaşan Seher, Engelliler Haftası münasebetiyle SABAH aracılığıyla kendisi gibi engelli bireylere seslendi: “Bana umut oldun mesajları alıyorum. Bu mesajlar amacıma ulaştığımı gösteriyor. Önemli olan kendine inanmak ve yola çıkmaktır. Kendinize olan güveninizi, sevgi ve saygınızı asla yitirmeyin…”
Engeliyle barıştı engelleri aştı
Doğuştan bir eli olmayan 25 yaşındaki Seher Başaran, azmi başarısı ve mücadelesiyle umut oluyor. Bütün zorluklara rağmen müzik tutkusunun peşinden giderek konservatuarı bitiren Başaran başarı dolu hikayesini SABAH’a anlattı.
Eşim beni ayakta tutan hazinem, sevginin aşamayacağı engel yok
Başaran; “Hayatım kendimi bildim bileli bazı hedeflere ulaşabilmek için mücadele etmekle geçti. Çok hayalperest bir insanım. Bir şeyin hayalini kurmak bile beni bu kadar mutlu ederken, gerçekleştiğindeki mutluluğun ne kadar güzel olacağını düşünmek beni hep harekete geçiren şey oldu. Ailem, arkadaşlarım, sevdiğim insanlar her zaman bana olan inançlarını ve desteklerini dile getirdiler. Onları başarılarımla mutlu etmek benim de çok mutlu ediyor. Elbette bazı zorluklarla başa çıkamadığım zamanlar oluyor fakat sevgili eşim Tolgan sonsuz sevgi ve ilgisiyle beni ayakta tutan en değerli hazine diyebilirim. Bu dünyada sevginin aşamayacağı hiçbir engel yoktur bana göre. Elim böyle olmasına rağmen yapamadığım bir işim yok denecek kadar az. Günlük hayatta, gerekli tüm işlerimi yapabiliyorum.
Çaldığım müzik aletlerini öğrenmem çok çabuk olmadı tabi ki ve hala öğrenmeye devam ediyorum. Yalnızca görüntüyü kapatmak amacıyla kullanılan protezlerden kullanmak istemiyorum. Çünkü kendimi olduğum halimle kabul ediyorum ve seviyorum. Çok daha işlevsel olan biyonik protezler de bulunuyor. Fakat bu zamana kadar protez bir ele hiç ihtiyacım olmadı. Hayatım boyunca iki eli olan bir insandan daha fazla çalışmam gerektiği düşüncesini o kadar benimsedim ki, bu durum beni başarıya doğru götürdü. Şu anda kendimi bir protezle hayal dahi edemiyorum.” ifadelerini kullandı.
‘Bana umut oldun’ mesajları amacıma ulaştığımı gösteriyor
Sosyal medya aracılığıyla birçok farklı engeli bulunan bireylere de umut olan Başaran; “İlk başlarda sosyal medyada bu kadar tanınacağımı ve sevileceğimi hiç düşünmemiştim açıkçası. Sosyal medyaya girme amaçlarımdan biri benim durumumda olan özel bireylere biraz olsun ilham vermek, benim durumumda çocukları olan ailelere yardımcı olabilmekti. Şu anda benim durumumda olan insanlardan her gün onlarca mesaj alıyorum. ‘Ben de senin gibi engelliyim, seni gördüm ve bana umut oldun’ mesajları gerçekten amacıma ulaştığımı gösteriyor bana. Bu durum beni çok mutlu ediyor” dedi.
Sosyal medyada içerikler üreten Başaran, bu içerikleri genişletmek için farklı ülkelere seyahat ettiklerini söyledi; “2 sene önce evlendik, eşim sigorta danışmanlığı yapıyor. Eşimle birlikte Gürcistan, Tayland ve Malezya’ya gittik. Ayrı olarak farklı ülkelerde de bulunduk. Gittiğimiz ülkelerde sosyal medya için içerikler üretiyoruz. Tayland doğası ve tarihi ile sevdiğimiz ülkelerden birisi, orada videolar çekmek istedik ve 4 aydır orada yaşıyoruz. Tamamen kalıcı bir durum değil, zamanla farklı ülkeleri de gezme planlarımız var” şeklinde konuştu.
Önemli olan kendine inanmak ve yola çıkmaktır
10-16 Mayıs Engelliler Haftası’na özel mesajlar veren Başaran şunları söyledi; “Benim gibi özel bir durumla başa çıkmaya çalışan, hayata sımsıkı tutunabilmek için çabalayan herkese söylemek istiyorum ki, elinizden geleni fazlasıyla yapmaya çalıştığınızda başarı sizi yakın zamanda karşılayacaktır. Önemli olan kendine inanmak ve yola çıkmaktır. Kendinize olan güveninizi, sevgi ve saygınızı asla yitirmeyin. Her birey ayrı ayrı çok özel ve değerlidir. Fiziksel farklılıklar bu durumu asla değiştirmez. Pes etmeyi düşündüğüm ve umutsuzluğa kapıldığım zamanlar çok oldu elbette. Fakat ben hayatı ve yaşamayı çok seven, mutlu ve enerjik yapıda biri olduğum için bu süreçler çok uzun sürmedi. Böyle durumlarda eşimle birbirimize destek olarak süreçleri kolayca atlatabiliyoruz.
Kaynak: Sabah
