Kültür SanatMüzik

Engelli Ses Tasarımcısı Juan Pablo Culasso, 3 Binden Fazla Kuşun Sesini Kayda Aldı

Doğuştan görme engelli ses tasarımcısı Juan Pablo Culasso, 20 yılı aşkın süredir 3 binden fazla kuşun sesini kayıt altına alarak geleceğe taşıdı.

Kolombiya’da yaşayan Culasso, özellikle Güney Amerika’nın çeşitli bölgelerinde çevre koruma alanlarında yürüttüğü çalışmalarla tanınıyor. Doğadaki sesleri kayıt altına alarak görme engelliler için arşiv oluşturan Culasso, bu seslerin geleceğe taşınmasına da yardımcı oluyor.

Culasso, 20 yılı aşkın süredir Brezilya’dan Antarktika’ya uzanan geniş bir coğrafyada 700’ü aşkın kuş türüne ait 3 bin ses kaydını tamamladı. Başta Cornell Üniversitesi olmak üzere birçok önemli kuruluşla işbirliği yapan Culasso’nun ses kayıtları, belgesellerde, eko-akustik araştırmalarda ve erişilebilir turizm faaliyetlerinde kullanılıyor.

Görme engelliler için doğa turizmini erişilebilir hale getiren özel projeler de yürüten Culasso, Kolombiya’da görme engellilerin kuş gözlemi yapabilmesi için geliştirilen rotalarla “Colombia Riqueza Natural” ödülüne layık görüldü.

National Geographic’in “Supercerebros” (Süper Beyinler) yarışmasını kazanan Culasso, geçen yıl da bilimsel keşif ve saha çalışmalarını teşvik etmeyi amaçlayan Kaşifler Kulübü tarafından tanınması gereken ve dünyayı değiştiren 50 kişi arasında gösterildi. Culasso, en çok bilinen çalışması “Sonidos Invisibles” (Görünmez Sesler) ile doğanın fark edilmeyen seslerini görünür kılmayı ve insanların doğayla daha derin bağ kurmasını sağlamayı amaçlıyor.

Culasso’nun doğadan aldığı ses kayıtları çeşitli dijital platformlarda dinleyicilerle buluşuyor.

“Sesin benim için bir yaşam yoluna dönüşebileceğini fark ettim”

Culasso, AA muhabirine, çocukluğundan beri dünyayı dinleyerek algılamayı öğrendiğini ve doğadaki seslerin onun için bir nevi görme biçimi olduğunu söyledi.

Hayatındaki dönüm noktalarından birinin, küçük yaşlarda müzikle tanışması olduğunu belirten Culasso, “CD ve kasetlerden kuş seslerini kendi kendime 16 yaşlarımdayken öğrenmeye başladım. İlk ses kayıt cihazımı edindiğimdeyse sesin benim için bir yaşam yoluna dönüşebileceğini fark ettim.” dedi.

Culasso, Süper Beyinler yarışmasını kazanmasının hayatında bir dönüm noktası olduğunu dile getirerek, bu sayede çalışmalarından uluslararası alanda faydalanılmaya başlandığını ifade etti.

Doğanın sesinin çoğu zaman görünmez olduğu ve arka plan gürültüsü gibi göz ardı edildiği düşüncesinin Görünmez Sesler projesinin ortaya çıkmasını sağladığını anlatan Culasso, şunları söyledi:

“Görünmez Sesler çalışmamla her sesin anlam taşıdığına ve ekosistem sağlığının bir göstergesi olduğuna dikkati çekmek istedim. Projenin adı hem görme engelimi hem de kaydedip paylaştığım, gözle görülmeyen ses manzaralarını yansıtıyor. Çalışmalarım sonucunda Pantanal, Atlantik Ormanları, Kolombiya, Uruguay, Arjantin ve Antarktika gibi bölgeler için ses rehberleri ve doğal ortam seslerinden oluşan 20’den fazla kapsamlı koleksiyon yayınladım.”

“Hava koşulları ve insan kaynaklı gürültü, işleri daha da zorlaştırıyor”

Culasso, yaban hayatını gözlerken öngörülemeyen birçok problemle mücadele ettiğini belirterek, “Bazen günlerce tek bir ses bile duyulmayabilir. Hava koşulları, yaşam alanı kaybı ve insan kaynaklı gürültü, işleri daha da zorlaştırıyor.” dedi.

Görme engelli biri olarak yoğun ve engebeli arazide hareket etmenin lojistik zorluklar oluşturduğunu dile getiren Culasso, gelişmiş dinleme yeteneği sayesinde başkalarının fark edemediği ince ses kalıplarını yakalayabildiğini anlattı.

Culasso, çok nadir görülen bazı hayvanlarla karşılaşmanın unutulmaz bir deneyim olduğunu ifade ederek, “Kolombiya’da Harpy kartalı ve kestane göğüslü çalıkuşu gibi nadir ve gizemli türlerin seslerini kaydetmek benim için çok anlamlıydı. Adeta zamanda geriye yolculuk yapmak gibiydi. Bu sesleri yakalamak, doğal yaşamın yaşayan özünü korumanın neden önemli olduğunu bir kez daha gösterdi.” diye konuştu.

Sesini kaydettiği bir canlının neslinin tükenmesinin tanıdığı birini kaybetmek gibi olacağını söyleyen Culasso, bu yüzden kayıt altına alınan seslerin korunmasının çok önemli olduğunu belirtti.

“Seslerin kaybı, ekosistemin çöküşünün bir göstergesidir”

Culasso, doğal yaşamı koruma çabalarının artırılması gerektiğini vurgulayarak şunları kaydetti:

“Koruma, toplumların şehirlerini, ekonomilerini ve altyapılarını inşa etme biçimlerine entegre edilmeli. Yaşam alanlarının korunması hayati önem taşıyor. Çünkü seslerin kaybı, ekosistemin çöküşünün bir göstergesidir. Ayrıca deneyimsel korumayı teşvik etmeliyiz. Bu sayede insanların doğayla bağ kurmasını sağlayarak ondan yabancılaşmasının önüne geçebiliriz. ”

AA

Yaşadıkça

Engelliler Haber ve Bilgi Sitesi

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu