HaberlerEngelli Hakları

Engelliler Kanunu 7 Temmuz 2005’de Kabul Edildi

Bugün, 7 Temmuz, Türkiye’nin engelli bireyler için önemli bir dönüm noktasını hatırlatan bir gün. Tam 19 yıl önce, 2005 yılında, 5378 sayılı Engelliler Kanunu kabul edilerek yürürlüğe girdi. Bu kanun, engelli bireylerin haklarını korumak ve toplumsal hayatta eşit şartlarda yer almalarını sağlamak amacıyla çıkarıldı.

5378 sayılı Engelliler Kanunu, dönemin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı (bugünkü adıyla Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı) öncülüğünde hazırlandı ve yasalaştı. Toplamda 39 madde içeren bu kanun, engelli bireylerin eğitime, istihdama, sağlık hizmetlerine ve sosyal yaşama eşit erişimini garanti altına almayı hedefler.

Bu kanun, engelli bireylere yönelik her türlü ayrımcılığı önlemek ve onların toplumun her alanında aktif bir şekilde yer almalarını sağlamak için bir dizi düzenleme getirdi. Eğitimden çalışma hayatına, sağlıktan sosyal hizmetlere kadar geniş bir yelpazede engellilerin haklarını güvence altına alan bu kanun, toplumsal farkındalığı artırmada ve engelli bireylerin yaşam kalitesini iyileştirmede önemli bir rol oynadı.

BM Engelli Hakları Sözleşmesi

Dünya genelinde engelli haklarının korunması ve geliştirilmesi yolunda atılan bir diğer önemli adım ise, Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi’nin (CRPD) 13 Aralık 2006 tarihinde kabul edilmesidir. Bu sözleşme, engelli bireylerin haklarını küresel düzeyde tanıyan ve devletleri bu hakları koruma ve geliştirme konusunda taahhüt altına alan ilk uluslararası anlaşmadır.

Türkiye, bu sözleşmeyi 2007 yılında imzalayarak, 2009 yılında onaylamış ve sözleşme hükümlerini ulusal mevzuatına dahil etmiştir. Böylece, 5378 sayılı Engelliler Kanunu ile BM Engelli Hakları Sözleşmesi arasında bir yıllık bir fark bulunmaktadır.

Hem 5378 sayılı Engelliler Kanunu hem de BM Engelli Hakları Sözleşmesi, engelli bireylerin ayrımcılığa uğramadan her alanda eşit fırsatlara sahip olmalarını sağlamak için oluşturulmuştur. Bu belgeler, engelliliğin yalnızca bireysel bir sağlık sorunu olmadığını, aynı zamanda toplumsal katılım ve insan hakları meselesi olduğunu vurgular.

Kapsayıcı bir dünya inşa etmek, engelli bireylerin toplumda eşit, bağımsız ve onurlu bir şekilde var olabilmeleri için gereklidir. Bu iki önemli belge, engelli haklarının korunması ve geliştirilmesi yolunda atılan kritik adımları temsil eder ve kapsayıcı bir geleceğin temellerini atar.

Bugün, engelli bireylerin toplumda hak ettikleri yeri almalarını sağlayan yasal düzenlemeler ve uluslararası anlaşmalar sayesinde daha kapsayıcı ve adil bir dünyaya doğru ilerliyoruz. 5378 sayılı Engelliler Kanunu ve BM Engelli Hakları Sözleşmesi, bu yolda atılan en önemli adımlardan ikisidir ve toplum olarak bu kazanımları kaybetmemek için mücadele etmeli ve hakları geliştirmeye devam etmeliyiz.

Kaynak: Yasadikca.com

Yaşadıkça

Engelliler Haber ve Bilgi Sitesi

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu