Haberlerİçimizden Biri

Filografi Ruhumu Dinlendiriyor Engelimi Unutturuyor

Kars’ta uzman çavuş olarak görev yaparken 2016’da terör örgütü PKK mensuplarıyla girdiği çatışmada gazi olan 28 yaşındaki Muammer Ceylan, hobi olarak başladığı filografi sanatıyla hayata tutunuyor.

Çatışmada aldığı kurşun yarasıyla omurilik felci olan Ceylan, Ankara’daki Bilkent Gazi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 6 ay tedavi gördü.

Tekerlekli sandalyede oturarak çalışma masası üzerinde Gazi Muammer Ceylan filografi eseri yaparken, arkasında Ay Yıldızlı ve üç hilalli eserleri bulunuyor.
Tekerlekli sandalyede oturarak çalışma masası üzerinde Gazi Muammer Ceylan filografi eseri yaparken, arkasında Ay Yıldızlı ve üç hilalli eserleri bulunuyor.

Fizik tedavisi halen süren ve doktorların da tavsiyesiyle çeşitli spor ve sanat dallarına yönlendirilen Ceylan, rehabilitasyon merkezinin atölyesinde filografi ile ilgilenmeye başladı.

Ceylan, AA muhabirine, basketbol ve tenisi sevdiğini ancak vücudunun elvermemesinden dolayı bu sporları yapamadığını söyledi.

İlk yaralandığında boynundan altının felç olduğunu, fizik tedavi sonunda kollarını ve ellerini hissetmeye başladığını anlatan Ceylan, “Ellerimi ve kollarımı hissetmemle birlikte moral ve motivasyonum arttı. Daha sonra en azından tekerlekli sandalye ile de olsa çıkıp dolaşmaya başladım. Zaman geçmediği için kendime meşgul olacak bir iş aradım.” dedi.

Ceylan, askerlik mesleğine başlamadan önce mobilya sektöründe çalıştığından dolayı elinin çekice çiviye yaktın olduğunu anlatarak, rehabilitasyon merkezinde filografi sanatıyla tanıştığını belirtti.

“Filografi ruhumu dinlendiriyor, engelimi unutturuyor”

Filografinin emek ve sabır isteyen aynı zamanda da huzur veren dinlendirici bir sanat olduğunu dile getiren Ceylan, şunları kaydetti:

“Bir tabloyu bitirip ona bakma insana mutluluk veriyor. Normal bir insan 15 dakika oturmaktan yorulup kalkarken, biz bunu gün boyu oturup saatlerce emekle, sabırla, uğraşla yapıyoruz. Bize şöyle bir artısı var, malum engelli bir hale gelmişsin, tekerlekli sandalyede hayatını idame ettiriyorsun, zorluklarla karşılıyorsun ama bu sanat gerçekten ruhumu dinlendiriyor. Tabiri caizse engelimi unutturuyor diyebilirim. Çalışmaya başladığımda severek yaptığım iş olduğu için saatlerce emek harcıyorum, zamanın nasıl geçtiğini fark edemiyorum.”

“Hobi olarak başladım, siparişlere yetişemiyorum”

Ceylan, ilk başta filografiye hobi olarak başladığını, yaptıkları tablolarını bazı arkadaş ve dostlarına hediye ettiğini anlatarak, “Ben bunu sürekli yapıyorum, pahalı bir malzeme olduğundan dolayı da hepsini hediye edemiyorsunuz ve satış yapıyoruz. Yaptıklarımı sosyal medyadan paylaşmam üzerine sipariş almaya başladım. Bazen sipariş aldığın bir tabloya başlıyorsun, başka biri arıyor, ‘Ben il dışına çıkacağım, hediye edeceğim, işim acil’ diyor, onu bırakıp diğerine başlıyorsun, siparişlere yetişemiyorsun.” ifadelerini kullandı.

Ceylan, siparişlerin genelde Türk bayrağı, haritalı Türk bayrağı, üç hilal, sancak temalı verildiğini belirtti.

En çok atölye konusunda sıkıntı çektiğini aktaran Ceylan, “Komşular rahatsız olduğu için evde fazla çalışamıyorum. Genelde sanayi sitesinde arkadaşlarımın iş yerlerine gidip orada çalışıyorum. Tekerlekli sandalyede olduğumuz için şehir merkezinde her yere girip çıkamıyorum. İlgili mercilerden gazi ve diğer engelli arkadaşlarımızın da birlikte sosyalleşebileceği, şehir merkezinde engellilere uygun bir atölye yapılmasını istiyoruz.” diye konuştu.

AA

Yaşadıkça

Engelliler Haber ve Bilgi Sitesi

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu