İşitme Engelli Bireylere “Yeminli Bilirkişi” Eziyeti
Anadili işaret dili olan işitme engelli bireyler, tapu müdürlüklerinde çeviri için Aile Bakanlığı ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın sosyal hizmet merkezinin tercümanlarından hizmet alamıyor. Çünkü tapu sicili tüzüğü, Adalet Bakanlığı’na bağlı “yeminli bilirkişinin” çeviri yapması koşulu getiriyor. Sosyal hizmetler merkezinin çeviri hizmetleri ücretsizken, yeminli bilirkişi için yaklaşık 2 bin 500 lira ödemek gerekiyor.
Kentsel dönüşüm, miras, alım ya da satım gibi sebeplerle tapuya işi düşen işitme engellilerin önüne bir engel de burada çıkarılıyor.
Türkiye’nin taraf olduğu Birleşmiş Milletler Engelli Hakları sözleşmesine göre, devlet kamu hizmetlerine erişimi sağlamak için gerekli tedbirleri almak zorunda. Ancak bazı çelişkili düzenlemeler, engellilerin yaşamını kolaylaştırmak bir yana güçleştiriyor.
Tapu Sicil Tüzüğünün tanık bulundurulması gereken hallerle ilgili, 24’üncü maddesi ikinci fıkrasında ‘yeminli bilirkişi‘ ifadesi geçiyor: “İstem sahibinin, işitme, konuşma veya görme engelli olması hâlinde, işlemler isteğe bağlı olarak iki tanık huzurunda yapılır. Engellinin tanık istememesi hâlinde, bu husus istem belgesinde veya resmî senette belirtilir. İlgilinin işitme veya konuşma engelli olması ve yazı ile anlaşma imkânının da bulunmaması hâlinde, işaret dilinden anlayan yeminli bilirkişi bulundurulur”
“Çevre Bakanlığı, Aile Bakanlığı’nın Çevirmenini Yeterli Görmüyor”
Sorun “yeminli bilirkişi” ifadesinde düğümleniyor. Aslında Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın açtığı sınavlarla işaret dilini anadili gibi kullanan deneyimli çevirmenler sosyal hizmet merkezlerine atanıyor ve görevlerini yapıyor. Ancak Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na bağlı tapu ve kadastro sicil müdürlükleri bu sınavlardan geçen, deneyimli çevirmenleri kabul etmiyor. Yukarıdaki mevzuata dayanarak işitme engellilerin işlemleri sırasında Adalet Bakanlığı’na kayıtlı “yeminli bilirkişilerin” eşlik etmesi şart koşuluyor. Bakanlığın bu ısrarı, işitme engellilere ayrıca maddi yük getiriyor.
İşitme Engelliler ve Aileleri Derneği üyeleri, Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi (CİMER) üzerinden Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tapu sicil tüzüğüne, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığında görevli çevirmenlerin de çeviri yapabileceğine dair madde eklenmesi yönünde taleplerde bulundu. Fakat tapu sicil tüzüğünü uygulayan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yanıt vermekten kaçındı. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na yönlendirdi. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ise şu yanıtı verdi:
“Toplumumuzun ayrılmaz bir parçası olan engelli bireylerimizin ihtiyaç ve talepleri, tüm kesimlere adil ve eşit hizmet sunma anlayışıyla önceliklerimiz arasında olup, engellilik alanında çalışmalarımız devam etmektedir. Bu çerçevede dilekçenizde belirttiğiniz hususlarla ilgili olarak, Genel Müdürlüğümüzce engellilerle ilgili olarak yapılacak çalışmalarda değerlendirilmek üzere not alınmıştır. Bilgilerinize sunulur”
“Devletin Maaşlı Çevirmeni Varken Neden Yeminli Bilirkişi Aranıyor?”
İşitme Engelliler ve Aileleri Derneği Başkan Yardımcısı Onur Cantimur, sosyal hizmetlerin çevirmeninin zaten devletin maaşlı çevirmeni olduğunu vurguladı: “Aslında yeminli bilirkişilerin nitelikleri, yeterlilikleri bile tartışılıyor. 120-200 saatlik halk eğitim kurslarına gidip belge gösterenler bile ‘yeminli bilirkişi’ oluyor. Bilirkişi olmak için ‘dil biliyorum’ beyanının bile yeterli olduğunu, AB projemiz olan ‘Bir İşaret Bin Umut’ için yaptığımız mevzuat taramalarında tespit ettik. Kaldı ki yeminli bilirkişilik bir meslek değil”
Mahkemelerin görevlendirdiği işaret dili tercümanlarının yeterli olmadıklarını tecrübe ettiklerini belirten Cantimur, şöyle devam etti: “İlanlarda istenen kriterlere bakınca bunu apaçık görüyoruz. Örneğin 2019’da İstanbul Adliyesi tarafından ilan edilen kriterler arasında, tercüman olmak istediği dil veya dillerle işaret diline ilişkin diploma, ruhsatname, sertifika gibi belgelerin aslı veya komisyonca onaylanmış örneği, böyle bir belgenin olmaması durumunda tercümanlık faaliyetini yerine getirecek derecede bildiği her dil için ayrı ayrı yazılı beyan vs. isteniyor. Buna göre, tercümanlar için diploma, sertifika gibi belgelerin olmaması durumunda ‘ben bu işi yapabilirim’ yazılı beyanı yeterli kabul ediliyor. Benzer durum davalarda görevlendirilen bilirkişiler için de geçerli. Bilirkişiler için de belirlenmiş kriterler bulunmuyor”
“Noterlerde Sosyal Hizmet Merkezlerinin Çevirmenleri Yetkili”
Öte yandan Adalet Bakanlığı’na bağlı çalışan noterlerde yetkili olan çevirmenler sosyal hizmet merkezlerinde görev yapanlar. Buna karşın Adalet Bakanlığı’nın yeminli bilirkişilerinin noterde çeviri yapma yetkisi yokken, tapuda çeviri yapabiliyorlar.
Cantimur, “Üç bakanlıktan oluşan ‘Meksika Açmazı’ yaşıyoruz” dedi. Benzer sıkıntıyı noterliklerde yaşadıklarını belirten Cantimur şunları söyledi: “İşitme engelli okuma-yazma biliyor ve yazarak anlaşıyorsa noterde çevirmene gerek yok. Ancak noterler de illa tercüman diye tutturuyor. Türkiye Noterler Birliğine sorunu iletsek de yol alamadık maalesef”
diken.com.tr