Nurefşan Göral’ın röportajı…Küreselleşen iş dünyasında otomobil sektörü de durmadan gelişim göstermekte ve yeni teknolojilerle birlikte her geçen gün insanları şaşırtmaya devam etmekte. Bizler de sektördeki son gelişmeleri, vatandaşı ne gibi yeniliklerin beklediğini öğrenmek için çalıştık.
Yaren Güven, Yıldız Teknik Üniversitesi mezunu, Mercedes Benz bünyesinde Üretim Mühendisliği unvanında çalışan bir iş insanı. Kendisine sektörle alakalı bazı sorularımız olacak.
1. Öncelikle içinde bulunduğumuz Covid-19 gündemiyle başlayalım. Virüs otomotiv sektörünü nasıl etkiledi? Diğer sektörlere oranla otomotiv sektörü ilerleme kaydetti mi? Kaydettiyse bunun sebebi nedir?
Dünya ekonomisi, Covid-19 salgını nedeniyle büyük bir küresel krizin eşiğine gelirken, otomotiv sektörü açısından da ciddi anlamda olumsuz etkileri oldu. Covid-19 salgınından önce zaten baskı altında olan otomotiv sektörü bu salgın sürecinde derinden etkilendi. Bozulmuş tedarik zincirleri, düşen talep ve evden bilgisayarlarla ve kısa süreli çalışma planları ile otomotiv endüstrisinin çok daha büyük zorluklarla karşı karşıya kalacağı öngörülüyor. Salgın ile birlikte büyük pazarlardaki sıkı tedbirler, sokağa çıkma yasakları, tüketicilerin panik hali ve ekonomik belirsizlikler otomotiv satışlarında ciddi anlamda düşüşe neden oldu.
2. Yakın gelecekte bizi otomotiv sektöründe ne gibi yenilikler bekliyor? Üzerinde çalıştığınız, burada müjdesini verebileceğimiz heyecan verici bir teknolojiden konuşabilir miyiz?
Japonya’da sürücülerin beynindeki sinyalleri yorumlayabilmen yani beyin gücüyle çalışan araba tasarlanıyor, Fransa’da sürücüsüz otomobiller, Çin’de ise elektrikli otomobil sahiplerini yakından ilgilendiren güneş enerjisiyle çalışarak elektrik üreten bir süper otoyol tasarımı söz konusu. Şu anda bizler elektrikli otobüslere geçiş aşamasındayız, yakın gelecekte bizleri maalesef yurtdışındaki gibi bir durum beklemese de farklılıklar söz konusu.
3. Sürücüsüz araçlar yurtdışında kullanılmaya başlandı. Bu durum ülkemize ne zaman gelir? Türk vatandaşlarının bu tür bir hizmet için düşüncesi ne olur? Böyle bir teknoloji Türkiye bazlı otomotiv sektöründeki satışları nasıl etkiler?
Otonom otomobiller binek araç sektöründe bir devrime yol açarak otomotiv sektöründe de büyük bir dönüşüme neden olacak gibi görünüyor. Özellikle otomotiv sanayisi bu gelişimden en çok etkilenen birimlerden biri olacak. Sürücüsüz ya da otonom otomobillerin yakın gelecekte eşi benzeri görülmemiş bir ekonomik, sosyal ve çevresel bir değişime de yol açacakları düşünülüyor. Özellikle vatandaşlar bazında mükemmel bir sosyal statü eşitliğine yol açacağı da açıkça ortada. Otonom araçlar gençlerin, yaşlıların veya fiziksel engellilerin kişisel seyahat etme özgürlüklerini eşit bir düzeye gelmesini sağlamakta. Ülkemizde yaşlı nüfus çok fazla olduğu için bu durum büyük ilgi uyandıracaktır diye düşünmekteyim. Satışları oldukça başarışı olacaktır.
4. Akıllı araba teknolojisiyle ilgili konuşalım biraz da. Bu teknolojiyi bize biraz anlatıp, bizi nelerin beklediğini söyler misiniz?
Akıllı otomobil başlangıç yılı itibariyle 1970’lere kadar dayanıyor. Mercedes-Benz Mühendisi Johann Tomforde o yıllarda “şehir otomobili” adıyla birkaç konsept yaratmıştı. Bu süreç kendi ekibini kurup daha kapsamlı çalışmalar yapmasıyla da devam etti. Bu çalışmalar daha çok kullanışlı otomobilin nasıl olması gerektiği, genel sürüş tekniklerinin nasıl daha pratik hale geleceği ve buna bağlı olarak verimin nasıl en üst seviyede tutulacağı ile ilgiliydi. Akıllı otomobil, ilk olarak Kuzey Amerika sokaklarında görülmüş. Herkesin aşırı derecede ilgisini çeken bu araçlara talep giderek artıyor. Bunun sebebi de tahmin ettiğiniz üzere sahip oldukları ilginç teknolojiler. Bu araçlar hem çevre dostu olmalarıyla hem de yakıt tüketimini azaltmaları sayesinde ekonomik anlamda kullanıcılarına büyük kolaylık sağlıyor.
AKILLI ŞEHİRCİLİĞE GEÇİŞ
Akıllı arabalar sahip oldukları dokunmatik ekranlar, ışığa duyarlı farlar, yakıt tasarrufu yapanlar, şerit takip ederek otomatik ilerleyenler, elektrikliler, güneş enerjililer derken hayli geniş bir skala yakalamayı başardı. Bu araçlar genel çıkış amacı olarak akıllı şehirciliğe geçişin öncü basamakları sayılıyor.
5. Senelerdir herkesin heyecanla beklediği, hayalini kurduğu o uçan arabalar ne zaman gerçek olur? Otomotiv sektörünün böyle bir çalışması var mı?
Dünyanın seri üretime geçilen ilk uçan arabası Miami’de tanıtıldı. Aracın 599 bin dolara satılacağı, kullanmak isteyen kişilerin ise hem ehliyete hem de uçuş lisansına sahip olması gerektiği duyurulmuştu. Pioneer Kişisel Hava Aracı (PAL-V) olarak adlandırılan 3 tekerlekli ve 2 yolcu kapasiteli uçan otomobil, 230 beygir gücünde Hollanda yapımı bir motora sahip olduğu aktarılmıştı. Türkiye’nin ilk uçan arabası CEZERİ ise ilk testleri başarı ile geçti. Özellikleri ile kendine hayran bırakan CEZERİ Türk mühendislerinin tasarlayıp ürettiği, 230 kg’lık ön prototip uçuş testlerinde halatsız şekilde 10 metre yükseldi. Yerli ve milli üretimde hızlı bir çıkış yakalayan Türkiye, şimdi de ilk uçan araba CEZERİ için çalışmalar devam ediyor.
6. Son olarak, erkek egemen bir sektörde çalışan bir kadınsınız. İş yaşantınızda cinsiyet ayrımına uğradığınız oldu mu? Bir kadın için bu sektörü önerir misiniz?
Öncelikle çok teşekkür ederim. Tabii ki öneririm. Hiçbir şekilde cinsiyet ayrımına uğramadım, aksine erkek egemen olarak görülen bir meslekte kadın olmak takdir toplayan ve saygı duyulan bir durum oluyor. Bu sebeple her kadına hiç düşünmeden öneririm.
Space Mag Türkiye