İçimizden Biri

Kore Gazisi Rıdvan Özer, O Günleri Unutamıyor

Geyve’de yaşayan 94 yaşındaki Kore Gazisi Rıdvan Özer, savaş sırasında yaşadıklarını unutamıyor. 10 günlük evliyken önce askere, sonra da Kore Savaşı’na giden Özer, Ayla filmine konu olan hikayeyi de anlattı.

Ali Fuatpaşa Mahallesi’nde ikamet eden 94 yaşındaki Kore Gazisi Rıdvan Özer, 1950 yılında henüz 10 günlük evliyken Kocaeli’ne askerlik görevini yapmaya gitti. Askerlik vazifesini yaptığı sırada çıkan Kore Savaşı’na da katılan Özer, yaşadıklarını unutamıyor. Hatıralarını anlatan Özer, “Kocaeli’de askerlik yaparken Güney Kore ile Kuzey Kore arasında savaş başlamış, Kore Savaşı’na gittim. Süngü elimizde, 4 gün 4 gece yakın mesafeden süngü ile mücadele ederek Çin askerini geri püskürttük ve Güney Kore savaşı kazandı” dedi.

“Vatanın ihtiyacı var”

Savaşta yaralanan Akyazılı arkadaşını sırtına alarak ateş çemberinin dışına taşımaya çalıştığı esnada şehit olduğunu anlatan Özer, “Bir ay hastanede tedavi gördüm, iyileşince tekrar savaşa katıldım” dedi. Bayram namazı için toplandıkları esnada başlarından geçen olaya da değinen Rıdvan Özer, “3 yıl süren Kore savaşında 640 Mehmetçiğimiz şehit düştü. Şarapnel beni de kolumdan yaraladı. Beni uçağa bindirdiler, Japonya’nın başkenti Tokyo’ya götürdüler. Bir ay hastanede tedavi gördüm. İyileşince tekrar Kore Savaşına katıldım. Hem savaşıyor hem de dini vecibelerimizi yerine getiriyorduk. Gür sesli askerler ezan okuyor, sela okuyordu. Bu ezanlar, selalar bize coşku, düşmana korku veriyordu. Kurban Bayramı namazını kılmak için uygun yerde toplaştık. Sesi güzel olan arkadaş ezan okudu. Sabah namazını kıldık, gün aydı. Düşman bizi böyle toplu olarak görürse bomba atar. Cenabı Allah’ın lütfuyla kara bir bulut üzerimizi şemsiye gibi kapladı. Namaz bitti, bulut da dağıldı. Mevlam düşmanın görüş açısını kapattı ve bizi korudu” ifadelerini kullandı.

“Ayla’ya şahit oldum”

Ayla filminin konusuna şahitlik ettiğini anlatan Özer, “Bizim komutanlardan Süleyman Astsubay, savaş meydanında 5 yaşlarında Koreli küçük bir kız buldu. Bu kız yetimdi ve evini de bilmiyordu. Süleyman komutan kızı yanına aldı ve Ayla ismini verdi. Kız çocuğu askerlerin neşesi oldu. Süleyman komutan ile Ayla kısa sürede baba-kız gibi oldular. Biz 15 ay sonra ülkemize döneceğimiz zaman Süleyman komutan bu kızı da Türkiye’ye getirmek istedi. Fakat Kore kanunları müsaade etmedi. Bu olayı ve diğer hatıraları evlatlarıma, torunlarıma, gelen gidene anlatırdım. Yıllar sonra oğlum Sabri, bu olayın filminin çevrildiğini söyledi. Çok duygulandım” dedi.

“640 şehit verdik”

Dönüş yolculuğunu da anlatan Özer, “640 şehit verdik. 15 ay savaştığımız Kore’den geri dönüş hazırlığı başladı. Babama mektup yazarak, İzmir Limanı’na geleceğimizi bildirdim. Bizim gençliğimizde evde baba varken hanıma mektup yazılmaz. Mektup aile reisi adına gönderilir, içinde bir satırla eşine, çocuğuna selam yazılırdı. Kore’de gemiye bindik, 29 günde İzmir Limanı’na geldik. Binlerce kişi limanda bizi karşıladı. İzmir’den trenle Ali Fuatpaşa’ya geldik. Yüzlerce sevenlerim beni istasyonda bekliyorlardı. Arkadaşlarım sevinçten beni omuzlarına aldılar, eve kadar getirdiler. Ben sağ salim vatanıma döndüğüm için babam, 12 tane kurban kesti. 25 Haziran 2000 tarihinde Güney Kore Cumhurbaşkanı Kim Dae Jung, tüm Kore gazileriyle beraber bana da Teşekkür Beratı ve madalya gönderdi. Beratta şunlar yazılıdır; ‘Güney Kore halkının bağımsızlığını kazanması için Türkiye’den gelip burada savaşarak gazi olan Gazi Rıdvan Özer’e teşekkür ederiz’ Ayrıca Kore Savunma Ataşeliği, Kore Büyükelçiliği, Türkiye Muharip Gaziler Derneği çeşitli plaketler ve beratlar verdi. Bizleri unutmadıkları için teşekkür ederim” şeklinde konuştu.

t54.com.tr

Yaşadıkça

Engelliler Haber ve Bilgi Sitesi

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu