Öğretmen Pelin Baykan Binlerce İşitme Engelliye Matematiği Eliyle Anlattı
İstanbul Üniversitesi Matematik Bölümü son sınıf öğrencisiyken ‘merak’tan işaret dilini öğrenen Pelin Baykan, ‘Anlatan Eller Dijital Okulu’yla sessizlere matematik dünyasının kapısını araladı. İşitme diliyle bugüne kadar 7 bölgeden 59 ilde binlerce işitme engelliye matematik öğreten Pelin öğretmenin hedefinde diğer dersleri öğretmek de var.
Henüz 28 yaşında ama daha bu yaşta binlerce insanın hayatını değiştirecek türden projelere imza atacak kadar tutkulu bir genç kadınla beraberiz. ‘Anlatan Eller Dijital Okulu’nun kurucusu Matematik öğretmeni Pelin Baykan’ın Üniversite son sınıfa kadar hiç sağır arkadaşı olmamış. Merakından öğrendiği işaret dili ise matematikten sonra ikinci tutkusu haline gelmiş. İki tutkusunu birleştirmeyi başaran Pelin Baykan, ‘Anlatan Eller Dijital Okulu’yla binlerce sağıra matematiği hem öğretip hem sevdiriyor. Baykan, matematiğe olan tutkusunu şöyle anlatıyor: “Matematik aslında sorun çözmek anlamına geliyor, canım bir şeylere sıkıldığı zaman bile açıp problem çözen bir çocuktum. Matematikçi bir babanın kızıyım, İstanbul Üniversitesi Matematik Bölümü’nü kazandım. Çok zor bir bölümdü ancak 4 senede bitirmeyi kafama koymuştum. Bir yandan okul kulüplerinde aktiftim. Kulüplerde etkinlikler düzenlemek, sorun çözmek sivil toplumda ilerlememin ilk tohumlarını attı. Okul döneminde beyaz yakalı olarak şık kıyafetlerle bir şirkette çalışma hayalim vardı. Okulu 4 senede bitirmeyi başardım. Ancak öğretmen olmak istemiyordum. Eğitimde büyük bir fırsat eşitsizliği var. Bu sistemde yer almak istemediğimi fark ettim. Ali Nesin hocamızın bir sözü var; ‘Biz matematiği sürekli zorla sevdirmeye çalışıyoruz.’ Oysa matematik müthiş bir alan. Biraz kolaylıkla anlatabilsek zaten herkes sevecek. Ben çok iyi öğretmenlerle çalıştım ve matematiği çok sevdim.”
İŞARET DİLİ İKİNCİ TUTKUM
Üniversitenin son yılında işaret dilini öğrenmeyi kafasına koyan Baykan, “Yolda sağırları gördükçe, ‘Kendi aralarında anlaşabilmeleri müthiş. Burada bambaşka bir dil var. Konuşan duyan biri de bu dili öğrenmeli’ diye düşündüm” diyor. 2015 yılında Serdar Peçen’den işaret dili eğitimleri almaya başlayan Baykan, ‘sessiz dünyanın’ kapılarını aralamasını da şöyle ifade ediyor:
“Sağırlarla tanıştım, o kültürü keşfettim. Nasıl iletişim kurduklarını, bedenlerini ne kadar özgür kullandıklarını gördüm. Bu dünya beni içine çekti ve işaret dili benim için ikinci bir tutku oldu. Ben bu kadar ilgilenince, ‘Bu dil sana para kazandırmaz, niye bu kadar vakit harcıyorsun?’ diyen çok insan oldu ama aldırmadım. Zaten bu alandan para kazanmak gibi bir derdim yoktu. ”
BANKACILIKTAN İSTİFA EDİYOR
Üniversiteyi bitirdikten sonra bir bankada işe giren Baykan, 6 ay boyunca kurumsal iletişim departmanında çalışıyor. İşitme engelli bir arkadaşının “Bana matematik çalıştırır mısın?” sorusu ise, iki tutkusunu bir araya getirebileceği fikrini veriyor. Baykan anlatıyor: “Sosyal medyada işaret diliyle matematik dersi verdiğim görüntüleri paylaştığımda büyük bir ilgi oluştu. Çok sayıda sağır, ‘Matematikte çok zorlanıyorum’ yazmaya başladı. Çok şaşırdım. 1.5 yıldır onlarla birlikteydim ama eğitim alanında bu kadar büyük bir eksiklik olduğunu fark etmemiştim. Sonra kendi dillerinde yani işaret dilinde eğitim alamadıklarını öğrendim. Özel eğitimde işaret dilini öğrenmek öğretmenin inisiyatifine kalmış. Karma eğitimde zaten öğretmenler işaret dilini bilmiyor. Tahtaya yazıp deftere geçirme yöntemiyle öğretiyorlar. Bu yüzden hiçbiri matematiği iyi öğrenemiyor. İşime devam ederken bunu bir sosyal sorumluluk projesine dönüştürmeye karar verdim. Bir perdenin önünde engelli KPSS matematik konularında videolar çektim ve YouTube’a yükledim.”
TOPLAMA ÇIKARMA BİLMEYEN VARDI
Baykan’ın hayatındaki bir diğer dönüm noktası da Hürriyet gazetesinin o videolardan birini sosyal medya hesaplarında paylaşmasıyla gerçekleşmiş: “Hürriyet’in o videoyu paylaşmasıyla çok fazla insanla iletişim kurdum ve sorunun ne kadar büyük olduğunu anladım. 18 yaş üstü bireyler daha toplama çıkarmayı bile bilmiyordu. Toplama çıkarma bilmeyen birine kümeler anlatamam. Sayılardan başlayarak konulara yavaş yavaş girdiğim bir program çıkarttım.”
Bankadaki işinden istifa edip, kendini bu alana adamaya karar veren Baykan’ın iş arkadaşları, ‘Çok zengin bir ailenin kızı olduğu için bu konulara yönelebildiğine’ dair dedikodular çıkartmış. Baykan, “Oysa emekli bir babam var, ev hanımı bir annem var. Devletten KYK alarak okumuş biriyim. Para kazanmak için işitenlere özel dersler vermeye devam ettim. Bir yandan sağırlar için YouTube’a video çekmeye devam ettim. Bu işi sürdürülebilir kılmak için büyük emekler verdim. O kadar stres yapmışım ki bir gün mideme vurdu ve hastaneye gittim. Tam da o sırada bir ajanstan ‘Bu işi birlikte yapalım, biz de gönüllüyüz’ diye bir mail geldi. Bir anda bütün ağrılarım geçti” diyor.
‘ANLATAN ELLER’LE ÖĞRETTİ
2016 yılında başlayan Anlatan Eller isimli projesi büyüyerek devam etmiş. 2018 yılında Şişli Belediyesi desteğiyle işitme engellilere yönelik sınıf eğitimlerine başlanmış. Baykan bir yandan da dernek kurmuş. Belediyede eğitim alanlar ve YouTube’dan çalışanlar ile KPSS’deki başarı oranı yüzde 56 artmış. Baykan, “Bu bizim için büyük bir mutluluktu daha çok çalışmak için motivasyon sağladı. Sağır arkadaşlarımdan geri dönüşler alarak programları geliştirdim” diye konuşuyor.
KADINLARA İSTİHDAM SAĞLADI
Anlatan Eller’in sürdürülebilir olması için kendine bir gelir modeli oluşturması gerekiyordu. Bu yüzden işaret dili eğitimleri vermeye başladık. Sağır kadınlar genellikle küçük yaşta evleniyor ve genç yaşta anne oluyor. Onların kendi ekonomik özgürlüklerini sağlamaları için onları eğitmen yaptık. Şirketler, aynı durumdaki müşterileriyle iletişime geçebilmek ya da şirketlerinde çalışan sağır personelle anlaşabilmek için bizden işaret dili eğitimi alıyor. Bu şekilde hem kadınlar istihdam ediliyor hem de elde ettiğimiz gelirimizle matematik derslerini fonlayabiliyoruz. Anlatan Eller’deki matematik dersini YouTube’dan silip tamamen dijital okul olarak konumladık. Engelli kartını yükleyen herkes matematik derslerinden ücretsiz faydalanabiliyor.”
CODA’LARA KRAKERİN YOLCULUĞU
Baykan’ın bir diğer projesi ise çocuklar üzerine olmuş. Baykan anlatıyor: “CODA adı verilen anne-babası sağır ama kendisi işiten çocuklarımız var. Bu çocuklar çifte dezavantaj yaşıyor. Hem işaret dilini hem konuşmayı öğreniyor. Çok küçük yaşta anne babasının tercümanlığını üstleniyor. Bir nevi çocukluğunu yaşayamıyor. Krakerin Yolculuğu ismini verdiğimiz projemiz ile hem sağır, hem işiten hem CODA çocukları bir araya getirip, kaynaştırma etkinlikleri düzenliyoruz. Onların farklılıklarını kucaklamalarını sağlıyoruz.”
Hürriyet