Otizme Karşı Tarama Testleriyle Binlerce Çocuğun Hayatı Değişti
İstanbul İl Sağlık Müdürü Abdullah Emre Güner, İstanbul’da yürütülen Otizm Spektrum Bozukluğu (OSB) Tarama ve Takip Programı kapsamında, bugüne kadar 850 binden fazla çocuğun taramadan geçtiğini, bu süreçte 3 bin çocuğa OSB tanısı konduğunu açıkladı.
Otizmin nörogelişimsel bir bozukluk olduğuna dikkat çeken Güner, belirtilerin yaşamın ilk üç yılında fark edilebildiğini ve bu nedenle erken tanının hayati önem taşıdığını vurguladı. İstanbul’da 2018 yılında başlatılan tarama programı sayesinde, 18-36 ay arası çocuklar aile hekimleri tarafından taranıyor, riskli bulunanlar ise hızlıca çocuk ve ergen ruh sağlığı uzmanlarına yönlendiriliyor.
Randevu Süresi 3 Haftaya İndi
Program kapsamında, riskli bulunan çocukların ortalama 3 hafta içinde uzman hekimlere ulaşması sağlanıyor. Tanı sürecinin yaşa bağlı olarak değiştiğini belirten Güner, küçük yaş grubundaki çocuklarda tanı süresinin daha uzun sürdüğünü, ancak genel olarak tüm testlerin 2 ay içinde tamamlandığını ifade etti.
Tanı sonrası, özel eğitime erişim için gerekli olan engelli sağlık kurulu raporu sürecinin de hızlandırıldığını belirten Güner, İstanbul’daki kamu hastanelerinde 1 hafta içinde randevu verildiğini söyledi.
Erken Tanıyla Bağımsız Yaşam Şansı Artıyor
Tarama sürecinin yalnızca otizm tanısı koymakla sınırlı olmadığını söyleyen Güner, aynı zamanda dil gecikmesi, yeti kaybı ve konuşma bozuklukları gibi gelişimsel farklılıkların da tespit edilebildiğini belirtti. Bu sayede, tanı alan çocuklar ihtiyaç duydukları özel eğitim ve terapi hizmetlerine erken ulaşabiliyor.
Program sayesinde bugüne kadar riskli görülen 45 bin çocuk uzmanlara yönlendirilirken, 6.500 çocuk da otizm dışı farklı gelişimsel tanılar alarak gerekli desteğe ulaşmış durumda.
Memişoğlu’nun Başlattığı Proje Dijital Takiple Sürdürülüyor
Güner, programın, Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu’nun İstanbul İl Sağlık Müdürü olduğu dönemde başlatıldığını hatırlatarak, geliştirilen dijital yazılım sayesinde tüm randevu ve takip süreçlerinin elektronik ortamda yürütüldüğünü söyledi.
“Otizm tanısının erken yaşlarda konması çocuğun yaşam boyu sürecek birçok sorunu ortadan kaldırarak tam bir sosyal uyum ve sağlıklı gelişim sürecinin temin edilmesini sağlamaktadır. Bu nedenle erken tanı otizmde en hayati husustur.” dedi.
Türkgün
