YazarlarGündemHaberler

Otizmli Bireylerin Adalet Sistemi İle Tanışması

Bir otizm çocuk annesi olarak, araştırmalarım ve çalışmalarımda konu otizm yoğunluklu.

Otizm tanısı olan bir çocuk için nitelik ve nicelik eleştirileri ile birlikte ayda 8 saat bireysel 4 saat grup dersinden öte elle tutulur bir destek sistemi bulunmuyor. Eğitim yaşını bitiren yetişkinler ise duruma özel bir destekten yoksun. Aileler ve yetişkin otistikler birbirine bağımlı bir hayat sürüyor. Aile yoksa ya da başka özel nedenlerle bakım merkezlerine yolu düşen otistikler ise destek ihtiyacına uygun olmayan koşullarda yaşamını sürdürebildiği kadar sürdürüyor.

Kısaca tarif ettiğim bu koşullar içinde otistiklerin karşısına eğitim başta olmak üzere bazı hak ihlalleri, ayrımcılıklar ve bazen de mahkeme yolları çıkarıyor hayat. Ebeveynler bu koşullar altında oldukça zor zamanlar geçiriyor.

Kabul, Eşitlik, Dahil olma, İstihdam (KEDİ) Otizm Derneği bu zor zamanlarda dayanışabilmek, hak arama mücadelesine omuz verebilmek için kuruldu. Derneğimizi kurduktan sonra otistik çocukların ve gençlerin ailelerinin davacı konumunda olduğu dava duruşmalarına katıldım. Mahkeme salonlarında şahit olduklarım, duyduğum cümleler çoğu zaman kanımı dondurdu.

Adalet Sisteminde Düzenleme Yapılmalı

Bu deneyimler bana adalet sisteminin tüm unsurlarına bir farkındalık kazandırma gerekliliğini ve hatta otizmin özellikleri nedeniyle sistemde bir takım düzenlemelere ihtiyaç olduğunu gösterdi.

Otizm konusunda araştırmalarımın büyük bir bölümünü yurt dışı uygulamaları oluşturuyor. Ne yalan söyleyeyim, kıskançlıktan çatlıyorum. Bilgisayarımın hard diski eğitimden sağlığa, istihdamdan oluşturulan yaşam merkezlerine kadar iyi uygulama örnekleriyle dolu.

Onlardan bir tanesi de Yeni Zelanda Otizm Kılavuzu Üçüncü Baskısı. Engellilik Sorunları Bakanlığı yayını olan ve kanıta dayalı tespit ve tavsiyeler içeren bu kılavuz ile otistik bireylere yaşam boyu destek sağlama konusunda rehberlik sağlamak amaçlanıyor.

Otistik birey, aile ve bakıcı destekleri, toplum içinde yaşam, eğitim, mesleki öğrenme ve gelişim gibi konu başlıkları olan kılavuzda bugünkü konumuzu ilgilendiren yargı sistemine dair öneriler de var. Öneri dendiğine bakmayın, zaten bizde olmayan bir takım düzenlemeler mevcut, bunları daha iyi noktaya nasıl getirebiliriz diye bir çaba söz konusu.

Bir önceki yazımda görebileceğiniz üzere, zihinsel engelli bir mahkûmun aldığı hücre cezasında epilepsi krizi nedeniyle hayatı kaybettiği, hücreye girebilir imzası atan doktorun suçla illiyet bağıntısı kurulamadığından beraat ettiği şartlar da bizim ülkemizin gerçeği. Bizim adalet sisteminde bu konunun tüm yönleriyle cesurca tartışılması ve düzenlemelerin yapılması çağrımı, Yeni Zelanda örneği ile tekrarlamak istiyorum. Ve evet kıskançlıkla…

Yargı Sistemindeki Önerilerin Özeti

Otizmli kişilerin suçun mağduru olduğu durumlar daha fazla araştırılmalıdır. Otizmli çocuklarla ve gençlerle düzenli temas halinde olan kişiler güvenlik açısından taranmalı ve ücretli personel uygun şekilde eğitilmeli, desteklenmeli ve denetlenmelidir. Otizmli kişilere sosyal beceriler öğretilmeli ve cinsel ve toplumsal güvenlik, gece dışarıdayken güvende kalma stratejileri ve istismara uğradıklarında ne yapmaları gerektiği konusunda eğitim verilmelidir. Otizmli kişiler istismara uğrarsa, Oranga Tamariki, Mağdur Desteği, Kaza Tazmin Komisyonu (ACC Hassas Talepler Birimi) ve diğer benzer kuruluşlardan hizmet almalıdırlar. İstismarın otistik kişiler üzerindeki etkisi ve bu etkilerin nasıl azaltılacağı konusunda araştırmaya ihtiyaç vardır.

Otizmli bir kişinin mali/kişisel işlerini yönetme ve kendisini zarardan koruma becerisi konusunda ciddi endişelerin olduğu durumlarda, bir refah vasisi veya mülk yöneticisi atanması için başvuru Aile Mahkemesi’ne yapılmalıdır.

Otizmli bireylerin ceza davalarında şikâyetçi ve tanık olarak destek gereksinimleri, tanık olarak güvenilirlikleri ve savunmasız tanıklar için mevcut düzenlemelerin uygunluğu konusunda daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır.

Otizmli bireylerin cezaevi ve güvenli ortamlardaki yaygınlığı daha fazla araştırmaya ihtiyaç duymaktadır.

Otizmli kişilerin polis ve ceza adalet sistemiyle temasa geçtiklerinde yaşadıkları stresi en aza indirmek için araştırmaya ihtiyaç vardır. Aileler ve otistik kişilerin bakıcıları komşularıyla iyi ilişkiler geliştirmeli ve (uygun olan yerlerde) onlara otizm hakkında bilgi sağlamalı, böylece komşuların onları anlamasını ve mümkün olduğunca endişeleriyle gayriresmî olarak ilgilenmesini sağlamalıdır.

Aileler, bakıcılar ve profesyoneller, otistik kişinin çocukluğu boyunca otizm/takiwātanga özelliklerinin kurbanlığa veya suç işlemeye yol açacak davranışlara dönüşmesini önlemek için önlemlerin alınmasını sağlamalıdır.

Haber: Serap Dikmen Ahmetoğlu

Kaynak: gazeteyenigun.com.tr

Yaşadıkça

Engelliler Haber ve Bilgi Sitesi

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu