ÖTV Muafiyetinde 10 Yıl Engeli: Engelli Bireyler Meydanlara İnecek
Türkiye’de engelli bireylerin araç alımlarında Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) muafiyetini 5 yıldan 10 yıla çıkaran yeni düzenlemeye ilişkin engelli bireyler ve aileleri, meydanlara inerek durumu protesto etmeye hazırlanıyor.
Engelli bireylerin ÖTV muafiyetiyle araç satın alım hakkını sınırlandıran düzenleme 25 Aralık’ta Resmi Gazete’de yayımlandı.
Önceki düzenlemeye göre, engelli bireyler 5 yılda bir bu haktan faydalanabiliyorken, yeni düzenleme ile bu süre 10 yıla çıkarıldı. Bu değişiklik, özellikle mobiliteye ihtiyaç duyan engelli bireyler için büyük bir engel olarak yorumlanıyor. Sosyal devlet anlayışı, engelli bireylerin eşit koşullarda yaşamasını sağlamayı gerektirirken, bu tür düzenlemelerle hak kaybı oluştuğuna dikkat çekiliyor.
Tekirdağ Engelli Platformu da yeni düzenlemeye ve karşılaştıkları hak ihlallerine ilişkin 4 Ocak Cumartesi günü Hasan Ali Yücel Meydanı’nda basın açıklaması yaparak seslerini duyurmaya çalışacak.
Söz konusu basın açıklaması, sadece bir protesto değil, aynı zamanda toplumsal dayanışmanın ve farkındalığın bir ifadesidir. Bu kapsamda herkesin destek olması gerekir.
Birçok engelli birey ve ailesi için araçlar, hem bir ihtiyaç hem de günlük yaşamlarını sürdürebilmesi için oldukça önemli. ÖTV muafiyeti gibi teşvikler, engelli bireylerin yaşam standartlarını koruma ve toplumsal hayata daha aktif katılımını sağlama açısından hayati öneme sahip.
Engelli bireylerin haklarını sınırlandıran düzenlemeler yerine, onların yaşam kalitesini artıracak ve eşitlikçi politikalar geliştirmek, hem insan hakları hem de sosyal adalet açısından oldukça önemli. Bu bağlamda, Tekirdağ’daki protesto, engelli bireylerin sesini duyurması için bir fırsat olmanın ötesinde, toplumsal duyarlılığı artırmak adına bir çağrı olarak değerlendirilmeli.
Karar alıcılar, bu hak kayıplarına neden olan düzenlemeleri yeniden değerlendirmeli ve engelli bireylerin hayatlarını kolaylaştıracak politikaları önceliklendirmeli.
Toplumun her kesiminin hak ihlaliyle karşılaştığı ve sürekli haklarını savunduğu, adalet ve hukuk çağrılarının her geçen gün daha çok arttığı, insani yaşam koşullarının altında yaşam mücadelesi verilen bir ülkede, toplumun talebi, insan onuruna yaraşır yaşam koşullarının sağlandığı, yasaları uygulayan, adil bir düzen ile toplumu yöneten yöneticilerin var olması.
Kaynak: trakyagazetesi.com.tr
