Türkiye Engelli ve Hasta Turistlerin Tatil ve Şifa Cenneti
Hollanda’daki ‘Thermal Time’ adlı Türk turizm şirketi, Benelux ülkeleri olarak adlandırılan Hollanda, Belçika ve Lüksemburg’tan Türkiye’ye sadece hasta, yaşlı ve özürlü turist getirmek için sürdürdüğü çalışmaların sonuna geldi. Turizmci Ali Köycü ve Sami Demiray, Benelux ülkelerinden yıl boyunca Türkiye’ye turist göndermeyi amaçladıklarını söyledi.
Aralık 2006’da, Hollanda’nın başkenti Amsterdam’da, ‘Thermal Time’ adlı bir turizm şirketi kuran Ali Köycü ve Sami Demiray, sağlık turizmi alanında faaliyet göstermeyi tercih etti, hedef müşteri kitlesi olarak da hasta, yaşlı ve özürlüleri seçti. Ardından bu ülkelerdeki hedef kitleleri ve Türkiye’deki sağlık turizmine hizmet veren tesisleri araştırmak amacıyla Hollandalı uzmanların yer aldığı geniş bir kadro oluşturdu. Hasta, yaşlı ve özürlüleri temsil eden kamu ve sivil kuruluşlarının temsilcilerinden oluşan 32 kişilik kadro, Şubat 2007’den itibaren çalışmaya koyuldu. Bu üç ülkede yaşayıp romatizma, cilt, diyabet ve iç hastalıkları bulunanlar, bedensel engellilerle yaşlıların sayıları, tatil tercihleri, gereksinimleri belirlenmeye çalışıldı. Bu arada Hollanda’yla Türkiye arasında köprü, Türkiye’de sağlık turizmi hizmeti veren tesis yetkilileriyle de bağlantı kuruldu. Türkiye’deki sektör temsilcilerine, potansiyel turistlerle istekleri hakkında bilgiler aktarıldı. Tesislerin bu doğrultuda hazırlanması halinde 2008 Mayıs’ından itibaren kendilerine turist gönderileceği hatırlatıldı. Sami Demiray’ın 300 bin euroya mal olduğunu belirttiği çalışmalar, tam bir yıl aradan sonra tamamlanma aşamasına geldi. Son olarak, firma ortaklarıyla 32 kişilik çalışma grubu, bu ayın ilk haftasında 10 günlüğüne geldiği Türkiye’de incelemelerde bulundu.
İNCELEME YAPILDI
İzmir’e gelen kafile, ilk olarak ‘Balçova Termal Tesisleri’ne, ardından Muğla Marmaris’teki engellilere yönelik Avrupa’nın en büyük oteli ‘ACT’ ile Dalaman’daki kaplıca ve kürleriyle ünlü konaklama tesisi ‘Thermemaris’e geçti. Daha sonra görünümüyle olduğu kadar şifalı sularıyla da dünyaca bilinen Denizli Pamukkale’deki ‘Pam Otel’e, Afyon’daki kaplıcalara uğradı. Gezi boyunca, tesislerle çevreleri incelendi, yetkilileriyle görüşüldü. Türk üniversitelerinin uzman isimleri, sağlık ve turizm bakanlıklarının temsilcileriyle bilgi alışverişi yapıldı.
Kafile, Hollanda’ya dönmeden önce 10 günlük çalışmalarını ve temaslarını değerlendirdi. Turizm sektöründe yoğun rekabet nedeniyle iş yapmanın tüm dünyada zorlaştığını belirten Sami Demiray, sağlık turizminin bir çıkış olacağını söyledi. Ancak Türkiye’nin bu konuda yeterince hazır olmadığını kaydeden Demiray, şöyle konuştu:
“Sadece Benelux ülkelerinde üç milyona yakın tıbbi müdahalelerle iyileşmesi mümkün olmayan hasta ve özürlü olduğunu tespit ettik. Bu çok büyük bir rakam. Tatil yapmaları için özel imkanlar gerektiren bu kitleden Türkiye’ye turist çekebilirsek, ülkemiz çok şey kazanacaktır. Sağlık turizmine hizmet edecek kaynaklarımız fazla. Bunun yanı sıra şu da bir gerçek, sağlık turizmine birkaç tesisimiz dışında hazır değiliz. Biran önce turizmcilerimiz ve başta yerel yönetimlerimiz olmak üzere yöneticilerimiz bu işe el atmalı. Turistik yerleşim merkezlerinin ve tesislerin sağlık turizmine daha uygun hale getirilmesi durumunda Türkiye, sektörde İspanya’yı rahatça sollar, milyarlarca dolarlık ek gelir sağlar. Aksi takdirde böylesine büyük bir potansiyeli rakiplerimize kaptırırız. Tüm bu sebeplerden dolayı, Türk meslektaşlarımızı bizi takip etmeye Avrupa’dan hatta tüm dünyadan ülkemize sağlık turizmi kapsamında turist getirmek için uğraşmaya davet ediyoruz. Kendimize Türk rakipler arıyoruz.”
DÜNYANIN EN GÜZEL KÖŞESİ
Kafilede yer alan Hollandalı İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Jan van der Laan da izlenimlerini şu cümlelerle anlattı:
“Türkiye’ye daha önce de dört kez gelmiştim. Bence ülkeniz dünyanın en güzel köşesi, tatil yapmak için ideal. Hasta turistlerin tatil tercihi olması için de yeterli kaynağa sahip. Fakat bu kaynak iyi kullanılmıyor, değeri bilinmiyor. Neredeyse tüm tatil beldeleri, deniz kum ve güneş üçgeni içinde turistlere hizmet veriyor. Hasta, yaşlı ve özürlü turistlere yönelik gerekli yatırım yapılmamış. 10 günlük gezi boyunca mola verdiğimiz, işletmeler çok büyük ve pahalı olduğu anlaşılan tabelalar yaptırmış ama insanların ihtiyacını gidereceği tuvaletleri göz ardı etmiş. Bu tesislerin hiçbirinde engellilere yönelik bir tuvalete rastlayamadığımız gibi mevcut olanların da hasta ve yaşlıların ihtiyacını zor gidereceği bir yapıya sahip olduğunu gördük. Bu küçük örnek bile Türk yatırımcısının bu işe nasıl eğildiğinin göstergesi. Oysa, bunca olanağa sahip bir ülke, sağlık turizminden çok şey kazanabilir. İlgililer ve yetkililer istesin ve harekete geçsin.”
Öte yandan ‘Thermal Time’ın Mayıs 2008’den itibaren Benelux ülkelerinden İzmir, Muğla, Denizli ve Afyon’daki tesislere yılın her bölümünde turist göndereceği, firmanın ilk sene 15-20 bin hasta, yaşlı ve özürlü turiste Türkiye’den tatil paketi satmayı planladığı belirtildi.
Yaşadıkça