Sosyal Sorumluluk

Bu Uygulama İşitme Engellileri Kitaba Baktıracak

Sosyal girişimci Belgüzar Aksoy Gürer, işitme engellilerde okuma kültürünü yaygınlaştırmak için ‘Kitaba Bak’ adlı uygulamayı çıkardı. Hedef, Türkiye’deki 3 milyon işitme engelli…

Engelliler için uygulama geliştiren girişimci sayısı artıyor. Belgüzar Aksoy Gürer de bunlardan biri. Microsoft’un Habitat iş birliğiyle düzenlediği Teknolojinin Kadın Liderleri yarışmasında engelleri aşan kadın kategorisinde birinci oldu. Gürer, işitme engellilerde okuma kültürünü yaygınlaştırmayı hedefleyen ‘Kitaba Bak’ adlı mobil uygulamayı çıkardı. On yıldır Antalya İl Halk Kütüphanesi’nde engellilere hizmet veren birimin sorumlusu olarak çalışan Gürer, onlar için bir uygulama geliştirme fikriyle yola çıktı. Türkiye’deki 3 milyon işitme engelliye katkıda bulunmak için yola çıktı. Sosyal girişimci Belgüzar Aksoy Gürer’le yeni aplikasyonunu, Türkiye’deki işitme engellilerin durumunu konuştuk.

“Sizi tanıyabilir miyiz?”

1989’da KKTC’nin Mağusa şehrinde doğdum. 2012’de Hacettepe Üniversitesi Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü’nden mezun oldum. 2013 yılından bu yana Kültür ve Turizm Bakanlığı’nda kütüphaneci olarak görev yapıyorum. On yıldır Antalya İl Halk Kütüphanesi’nde engellilere hizmet veren birimin sorumlusuyum. Kütüphaneci olana dek pek çok iş yaptım ve sanırım çok yönlülüğümü de buna borçluyum. Üniversite yıllarımda fuarlarda tanıtım hostesliğinden zincir marketlerde kasiyerlik ve danışma personelliğine, satış danışmanlığından ajans koordinatörlüğüne kadar pek çok iş. Okul hayatım boyunca ‘Ben kütüphaneci olmam’ diyerek ilerlemiş olmama karşın mezun olduğum yıl girdiğim kamu sınavında iyi bir derece alınca eğitimini aldığım mesleği deneyimlemek istedim ve on yıldır da ‘iyi ki’ diyorum.

“Bu alana girmeye nasıl karar verdiniz?”

Engelliler alanına dâhil olmam ve erişilebilirlik konularında azimle çalışmaya başlamam başlangıçta çok bilinçli olmadı. Antalya’da göreve başladığım dönem kurum müdürümüz olan Adile Dönmez beni her birimde kısa süreliğine görevlendirdi. Her birimde görev yapmama rağmen o dönem yalnızca görme engellilere hizmet veren ‘Gör-işit’ biriminde görevlendirilmeye talip oldum. Adile Hanımın da desteği ile orada güzel işler çıkarmaya başladım. Kendisine, emeklilik hayatının keyfini sürdüğü şu günlerde sizin aracılığınızla da teşekkür etmek isterim. Göreve başladığım tarih itibarıyla engellilerin hayatın her alanında yer alabilmesi için onlara yönelik eğitim, kültür ve sanat konularında çeşitli fikir ve projeler üretip gönüllü grubumla hayata geçirdim.

2017 yılında işaret dili eğitimimi tamamlayıp kütüphanelerde bir ilk olan ‘İşaret Diline Merhaba’ atölyeleri düzenlemeye başladım. Çevremdeki işitme engellilerin yaşadığı zorluklardan yola çıkarak hayata geçirdiğim bu projede amacım, işaret dili öğretmek değildi çünkü zaten o işi çok iyi yapan kurumlar vardı. Benim atölyelerde amacım ‘İşitme engelli kimdir?’, ‘Bizden beklentileri nelerdir?’, ‘İşaret dili nasıl bir dildir?’ gibi sorulara yanıt bulabilmek adına farkındalık yaratmaktı. Görme engellilerle ise göreve başladığım günden bu yana çeşitli faaliyetler gerçekleştiriyoruz. Müze gezileri, felsefe atölyeleri, konserler, üç boyutlu ve betimlemesi yapılmış tablolar içeren sergi açılışları gibi.

Son olarak üzerinde 5-6 yıldır düşünüp kısıtlı imkânlarla geliştirmeye çalıştığım projem ‘Kitaba Bak!’ ile Kültür ve Turizm Bakanlığı öncülüğünde düzenlenen Yayıncılık Fikir Maratonu’na (Ideathon) katılarak elli üç fikir arasında birinciliğe layık görüldüm. Buradan itibaren projem son halini almaya başladı diyebilirim ve Kültür ve Turizm Bakanlığı iş birliği ile projeyi hayata geçirmek üzere ilk adımları atabildik.

“İşitme engelliler için uygulama geliştirme fikri nasıl oluştu?”

Bu projenin temeli farkında olmadan belki ortaokul yıllarımda atıldı diyebilirim. Benden yaşça büyük iki kuzenim işitme engelli ve annem KKTC’de onları okula yazdırıp eğitim süreçlerini üstlenerek onlara destek olmuş. Çocukluk yıllarımdan bu yana onlarla bir aradayız. O yıllarda teknoloji bu kadar gelişmemişken işitme engellilerin tek haberleşme aracı faks cihazlarıydı ve hepsinin evinde bulunurdu. Ben de küçüklüğümden bu yana okumayı seven biri olarak onların faksla birbirlerine gönderdikleri yazıları okurdum. Başlangıçta işaret diline kitap çevirisi olarak düşündüğüm projenin yetersiz kalacağını fark ettim. Projeyi farklı bir boyuta taşımaya karar verdim ve en nihayetinde teknolojik gelişmelere uyum sağlayan bir model yaratmaya karar verdim. Web ara yüzü ve uygulama geliştirme fikri de böyle oluşmaya başladı.

“Hedefiniz nedir?”

Henüz projeyi hayata geçirme sürecinde olduğumuz için istatistik vermek doğru olmayacaktır. Türkiye’deki işitme engellilerin tümünü hedefliyorum. Bu evrensel bir sorun ve elbette çözüme ulaşmak için projemin dünyadaki işitme engellilere de katkı sunacağını düşünüyorum. Dünya üzerinde 150 civarında işaret dili mevcut olduğu için de uyarlaması mümkün olacaktır, projemin yurt dışında da fayda sağlamasını elbette çok isterim. Türkiye’de 2019 verilerine göre 3 milyon 700 işitme engelli bulunuyor.

“Yaşadıkları sorunlar nelerdir?”

Günümüzde en sık karşılaştıkları sorun “iletişim sorunu” diyebilirim çünkü işaret dili bilen birileriyle iletişim kurmaya ihtiyaç duyuyorlar. Bir diğer sorun da gerçekleştirilmesi için çaba sarf ettiğim okuma kültürü oluşturabilme konusu diyebilirim. Hedefimiz ilk etapta 250 kitap ile başlamak.

“Türkiye’de girişimci olmanın zorlukları nelerdir?”

Halihazırda sosyal girişimci rolüme alışmak için kendimi geliştirmeye çalıştığım bir aşamada olduğum için çok keskin konuşmam doğru olmayacak. Ancak Teknolojinin Kadın Liderleri gibi prestijli ödüller, benim gibi yolun başında olan girişimciler için büyük bir motivasyon kaynağı oluyor. Sektörde görünür olabilmek doğru yolda olduğumuza olan inancımızı artırıyor.

Milliyet

Yaşadıkça

Engelliler Haber ve Bilgi Sitesi

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu