Editörün SeçtikleriTeknoloji

Engellilerin Özgür Seyahatinde Otonom Araçların Önemi

Otonom (sürücüsüz) araçlar son teknolojik hamleler ile üretilmiş olan yeni nesil araçlar olarak bilinmektedir. Otonom (sürücüsüz) araçlar sayesinde mevcut otomobil alışkanlıkları değişmekte olup yeni nesil bir ulaşım sistemi gelişmeye başlamaktadır.

Bu araçların mevcut sistemleri sayesinde çevre ve trafik algılaması yapılarak araçların insana ihtiyaç duymadan yolculuk yapabilmesi sağlanmaktadır. Bu sayede hem güvenilir hem de konforlu bir yolculuk sürdürülmüş olmaktadır.

Çevre ve trafik incelemelerinin yanı sıra hız kontrolünü de otomatik bir biçimde yapmakta olan otonom araçlar, akan trafik için de herhangi bir problem oluşturmadığı için gelecek vaat ettiği düşünülmektedir.

Tesla tarafından ilk defa denenen bu araçlar ortalama olarak 1940’lı yıllardan bu yana denenmeye ve geliştirilmeye devam edilmiş olup günümüzde ise son ve güncel halini almayı başarmıştır.
Otonom otomobiller binek araç sektöründe bir devrime yol açarak otomotiv sektöründe de büyük bir dönüşüme neden olacak gibi görünüyor. Özellikle otomotiv sanayisi bu gelişimden en çok etkilenen birimlerden biri olacak. Sürücüsüz ya da otonom otomobillerin yakın gelecekte eşi benzeri görülmemiş bir ekonomik, sosyal ve çevresel bir değişime de yol açacakları düşünülüyor. Özellikler vatandaşlar bazında mükemmel bir sosyal statü eşitliğine yol açacağı da açıkça ortada. Otonom araçlar gençlerin, yaşlıların veya fiziksel engellilerin kişisel seyahat etme özgürlüklerini eşit bir düzeye gelmesini sağlamakta.

Teknolojik alanda sağlanan birkaç köklü değişimin yanı sıra tüketicilerin taleplerindeki değişimlere gün geçtikçe daha güçlü bataryaların üretilmesi, daha çevreci yakıtların sağlanması ve otonom araçların üretilmesi gibi etkenler de neden olabiliyor. Tüketicilerin taleplerindeki bu değişimler üretici firmaların yaptığı planlamalarda köklü değişimlere gidilmesine de neden oluyor.

Günümüzde piyasada değer kazanmış araçların göz önüne alındığında yaklaşık %30 gibi bir oranda araçların elektroniğe dayalı olduğunu görmekteyiz ve bu oranın sektörün gelecekteki inovasyonları ile birlikte %80 dolaylarına çıkacağı tahmin ediliyor.

Sürücüsüz araç teknoloji endüstrisi şu an için yılda ortalama %16 oranında büyüyor. Bu büyümeyle sürücüsüz araç teknoloji endüstrisinin 2025 yılında piyasada 900 milyar sterlinlik bir piyasa değerine ulaşması bekleniyor. Otonom Araçların Çalışma Sistemi Nasıl İlerler? Otonom araçların çalışma sistemi öncelikli olarak sürücü tarafından bir rotanın belirlenmesi ile başlamaktadır. Mevcut rota belirlendikten sonra ilgili kamera ve sensörler yardımıyla çevre kontrolleri yapılarak yolculuk başlatılmış olmaktadır.

3D algılama ile konum takip edilirken aynı zamanda radar teknoloji sayesinde de hız kontrolü ve takip mesafesinin korunması gibi durumlar da otonom sistem üzerinden yapılmaya devam etmektedir. Gün geçtikçe teknolojinin daha ucuz hale gelmesiyle sürücüsüz araçların geleceği giderek gerçekleştirilebilir bir hal alıyor.

Kaynak: RADÜS DERGİSİ, Burhan Fırat

Yaşadıkça

Engelliler Haber ve Bilgi Sitesi

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu