Liseyi Bitiren Niyazi, Sosyal Hayata Katılmak İçin Çalışmak İstiyor
İzmir’de yalnız yaşayan ev kadını Sema Altıntaş (58), hafif düzey zihinsel engelli oğlu Niyazi Altıntaş’ı (23), büyük emek vererek lise diploması sahibi yaptı. Oğlunun evde kalıp, sosyal ortama giremediği için günden güne içine kapandığını anlatan Altıntaş, “Niyazi tek çocuğum. Kurallara uyar. Kendi başına gidip gelebilir. O da çalışmak, bir iş sahibi olmak istiyor” dedi.
İzmir’de annesi Sema Altıntaş ile birlikte yaşayan Niyazi Altıntaş, 4 yaşında yürümeye, 6 yaşında konuşmaya başladı. Büyüme ve gelişme de yaşadığı yeti kaybı nedeniyle engelli raporu bulunan Altıntaş, lise öğrenimini tamamladıktan sonra Engelli Kamu Personel Seçme Sınavı’na (EKPSS) girip 74 puan aldı. Bilgisayar kullanmayı öğrenen Altıntaş, artık tüm yaşıtları gibi bir işe girip, çalışmak istiyor. 2009 yılında eşinden ayrıldıktan sonra oğlu Niyazi ile tek başına ilgilenen Sema Altıntaş, “33 yaşında evlendim. Eşimin ikinci eşiydim. Nazilli’de oturuyorduk. Hamile kaldım, sezaryenle doğum oldu. Doğduğunda Niyazi mosmordu. Bebekliğinden itibaren her şeyi geri kaldı. Başını tutamıyordu. İzmir’deki Dokuz Eylül Üniversitesi’ne geldik. Araştırmalar yapıldı. Büyüme ve gelişme de yeti kaybı olduğu söylendi” dedi.
3 yaşındayken henüz yürüyemeyen Niyazi’yi Nazilli’de bir özel eğitim merkezine götürmeye başladığını anlatan Altıntaş, fizik tedavi desteğinin yanı sıra evde yaptırdığı egzersizlerle oğlunun yürüme yetisini kazandığını kaydetti. Eşiyle sorun yaşadığı için Niyazi’nin tüm ihtiyaçlarıyla tek başına ilgilendiğini belirten Altıntaş, “Eşim matematik öğretmeniydi, 2009’da ayrıldık ve oğlumla birlikte İzmir’e taşındık. Kaynaştırma öğrencisi olarak eğitimine devam etti. Evde hep ben çalıştırdım. Liseyi bitirdi. Ama hep evde oturduğu için gittikçe içine kapanıyor” diye konuştu.
‘O da çalışmak istiyor’
Oğlu Niyazi’nin öğrenebildiğini belirten anne Altıntaş, tek isteğinin onu kendi ayakları üzerinde durabildiğini görmek olduğunu söyleyerek şöyle devam etti:
“Sınava, hazırlık kurslarına kendisi gidip geldi. EKPSS’ye girdi. Türkçeden 30 soruda 28 neti vardı. 74 puan aldı. Amacım onu bir yerlerde işe sokmaktı. Ama bir işe giremedi. Evde kalınca içine kapanıyor. Niyazi tek çocuğum. Televizyon tamiratından anlar, bilgisayar kullanır. En azından getir, götür işi yapsın. Kurallara uyar. Kendi başına bir yerlere gidip, gelebilir. O da çalışmak istiyor.”
‘Onları hayatın içine katmalıyız’
Bornova Sağlıklı Hayat Merkezi’ndeki psikolog Ahmet Fırat Turan da terapilere devam ettiği Niyazi Altıntaş’ın konuşmasında bazı sıkıntılar yaşadığını belirtip, “Bu tarz danışanlarımızın en büyük sıkıntısı sosyal hayatın içinde olmalarında bazı eksikler var. Sosyal hayatın dışında kaldıkça konuşma yetisini de yavaş yavaş kaybetmeye başlıyor. Bizler de hayatın dışında uzun süre kalırsak birtakım becerilerimizi kaybedebiliriz. Özel gereksinimi olan danışanlarımız için bu daha önemli. Onları hayatın içine katabilirsek ufak tefek becerilerine uygun işlerde çalışabilirlerse kendilerine yönelik değer algıları gelişecektir. Hayatın içinde oldukça bu becerileri gerilemek yerine ilerleyecektir. Onun için bu becerileri geliştirmek çok kıymetli. Niyazi basit birçok işi yapabilir. Kendi becerileri de var. Bilgisayarı bile birçoğumuz gibi kullanabiliyor. Basit getir, götür işleri veya bilgisayara veri girişi yapabilir. Öğretildiği zaman birçok işi yapabilecek düzeyde. Sosyal ilişkileri kurdukça bizim de bilmediğimiz becerileri gelişebilir” ifadelerini kullandı.
Kaynak: DHA