
Bu pazar size, denizin, dalgaların, rüzgârların, yakamozların arasından gelen iki mucizeyi aktarıyorum. İki Hüseyin…
Denizlere açılan iki mucize.
Birisi Serebral Palsi hastası. Miço…
Diğeri küçük yaşta sağ kolunu dirseğinden kaybetmiş yaramaz bir çocuk.
Hikâyemize amatör denizciliğimizin efsane hocası Cumhur Gökova ile başlıyoruz.
Küçük Hüseyin’in çocukluğu balıkçı tekneleri arasında; Eski çekek alanında denizcilik hikâyeleri dinleyerek geçiyor.
Balıkçılara getir götür işlerde yardım ediyor, karşılığında dondurma ve çikolata alıyor. Piyadeden sandallara atlar, balık tutar, akşam olunca sahildeki sokak aydınlatmalann altında toplanan sardalya sürülerine kalamar zokası atıyordu. Her çocuktan biraz daha fazla yaramaz bir çocuk. Daha 6 yaşma gelmeden sağ kolu üç kez kırılmıştı bile. 8 yaşına geldiğinde sağ eli dirsek altından kopuyor. Ama ondan sonra başlıyor deniz hayatı. Optimist, lazer derken yelken dünyamızın efsane hocası Cumhur Gökova ile tanışıyor.
Cumhur Hoca alıyor Hüseyin i başlıyor eğitmeye. Çocuk zaten yetenek. Aynı zamanda hırslı. Cumhur Hoca yalnızca yelkeni öğretmez, rüzgârın dalgaya olan aşkını da öğretirdi.
Hüseyin de böyle öğrenince, geliyor kupalar, şampiyonluklar. Hüseyin Akbulut Türkiye’nin ilk engelli yat yarışçısı olarak şampiyonluklar alıyor.
Sonra o güzel proje geliyor.
Engelliler için bir tekne yapılıyor. Hüseyin o tekneyle bugün Türkiye’nin dört bir tarafından gelen deniz ve yelken meraklısı çocuklara eğitim veriyor.
Cumhur Hoca dan el alan Hüseyin Akbulut ara ara Marmaris’te tekne donanımı denilince akla gelen Serkan Salt’la görüşür. Deniz ve insan dostu Serkan Yat Market’i işletir. Ve bir gün dükkâna annesiyle bir çocuk gelir… Yürümekte zorlanan, Serkan böyle ister ama; Hüseyin çok zor hareket etmektedir. Neredeyse hiç hareket ve konuşma yoktur. Annesi oğlunun ilgisini görünce, “hadi bakalım” der. Öğlenleri yemek getirir. Hüseyin dükkânda kalır.
Bu sırada Serkan yavaş yavaş. Hüseyin’den bazı aletleri vermesini ister. Önce aletleri, malzemeleri tanıtır. Sonra yavaş yavaş Hüseyin hareket etmeyen sol kolunu oynatmaya başlar. Aleti alıp Serkan abisine verebilmek için bütün gücünü kullanır. Tamamıyla konsantre olur.
Aradan yıllar geçer. Artık hareket etmekte, konuşmakta. dükkâna gelenlere yardım etmektedir.
İnanılmaz bir şey olmuştur. Hüseyin Karadağ’ın denize bu ilgisini Hüseyin Akbulut görünce, engelli çocuklarla verdiği derslere onu da davet eder. Adı resmen Küçük Hüseyin hareketleri kısıtlı. Konuşma yok. Serebral Palsi hastası.
Küçük Hüseyin dükkândaki o renkli aletlere, pırıltılı krom malzemelere bakar kalır. Bir türlü oradan gitmek istemez.
Serkan Hüseyin’i çok sever. Daha o an annesine “Bizim miço olsun, burayı da sevdi” der.
Mucize Gerçekleşiyor
Serebral Palsi çok gerilerde kalmıştır. Hüseyin’i Serkan dükkânında buldum.
“Anlat bakalım miço” dedim. Anlattı: “Ben Hüseyin Karadağ, 22 yaşındayım sereblal palsi hastasıyım. 11 yaşında yelkene başladım 2021 yılından itibaren Hüseyin Akbulut hocamdan (ağabeyim) eğitim almaya hem de yarışmaya başladım. Marmaris’te Netsel Marina’da bulunan Red Lions isimli teknemizde (Netsel Marina sponsor) her yıl ülkenin dört bir yanından gelen engelli arkadaşlarımız ile engelsiz yelken haftası organizasyonları yapıyoruz.”
Miço sözün tam burasında, “çay ister misin abi” diye soruyor. O sırada dükkâna müşteriler geliyor.
– Önce müşterilerle ilgileniyor. Sonra bana dönüp devam ediyor:
“Serkan Salt abim sağolsun bana her konuda destek ve yardımda bulundu. Bana önce raf düzenleme işini verdiler ve nasıl olacağını anlattılar. Ama yardım etmediler. ‘Sen yaparsın’ dediler. Sol elimi çok aktif kullanamıyordum. Ama indir kaldır, sağa çek, sola çek ürünleri. Sonradan bir baktım bu yaptığım işler hem elimi hem beynimi geliştirmiş. Kol kullanmak ne kadar önemli bir bilsen Fatih Abi. Şu an hem yat market hem tekne altı zehirli işi yapmayı öğreniyorum. Aynı zamanda gemi adamı belgemi aldım.”
İşte böyle arkadaşlar.
“İki Hüseyin mucizesi” dediğim budur. Geçen yıl deprem bölgesinden engelli çocukları getirmişler. Yelken yaptırmışlar. Sponsorları var. Bono Restoran, Netsel, Serkan Salt Yat Market.
İyi insanlann, iyi kalpleriyle ne güzel şeyler oluyor.
Kaynak: Hürriyet