13. Filantropi Semineri’nde Sosyal Değişim için Teknolojinin Rolü
Sabancı Vakfı’nın 2007 yılından bu yana sivil toplum alanındaki yeni yaklaşımları tartışmak amacıyla düzenlediği Filantropi Semineri, 13. yılında “Herkes Online mı?” başlığı ile Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı ev sahipliğinde ilk kez online gerçekleşti.
Sabancı Vakfı’nın YouTube hesabında yayınlanan seminerde teknolojinin kadınlar, gençler ve engelli bireylerin hayatlarında yarattığı dönüşüm, teknolojinin kapsayıcılığı ve erişilebilirliği ele alındı. Sivil toplum, özel sektör ve kamu temsilcilerini uluslararası uzmanlarla buluşturan Filantropi Semineri’nin bu yılki ana konuşmacısı 2030 yılına kadar 1 milyon yazılımcı genç kadın yetiştirmeyi hedefleyen iamtheCODE’un kurucusu Senegal kökenli İngiliz sosyal girişimci Mariéme Jamme oldu.
Serdar Kuzuloğlu’nun moderatörlüğünde düzenlenen seminerde yer alan diğer konuşmacılar ise, kadına yönelik şiddetle mücadeledebir bilgi ve dayanışma platformu olan CHAYN’in kurucusu, Pakistanlı sosyal girişimci Hera Hussain, Londra’daki göçmen kız çocukları ve kadınları İngiltere’ye entegrasyon ve iş imkânları konularında destekleyen sosyal girişim projesi KızCode platformunun kurucusu Müjde Esin; serebral palsili kızının daha rahat iletişim kurabilmesi için tablet üzerinden indirilebilen ve yapay zeka ile çalışan uygulama Livox’u geliştiren ve bu sayede 20 kata kadar daha hızlı iletişim kurulmasını sağlayan Brezilyalı girişimci Carlos Pereira; Microsoft’un ekran okuyucu yazılımı Narrator’un geliştiricilerinden biri olup şu anda Seattle’da Microsoft Erişilebilirlik Lideri olarak görev alan Hasan Özdemir oldu.
Seminerin genç temalı söyleşisinin konuşmacıları arasında ise, Yozgat’ta internetin ve telefonun çekmediği bir köyde büyümesine rağmen ilçedeki yazıcıdan çıktılar alarak kodlama konusunda kendisini geliştiren ve köy köy gezerek kız çocuklarına eğitimler veren 19 yaşındaki Elif Eda Güneş; görme engelli bireyler için yeni nesil robot rehber köpek IC4U2’yu geliştiren dokuzuncu sınıf öğrencisi Selin Alara Örnek ve Kuyu Köpek kurtarma ekibinde olmasıyla tanınan, sosyal fayda alanında yapay zeka uygulamaları bulunan ve birçok kuruma yazılım alanında danışmanlık veren 21 yaşındaki Enis Getmez yer aldı.
Gerçekleştirdiği açılış konuşmasında 2007 yılından bu yana düzenlenen Filantropi Seminerleri’nde sivil toplum alanındaki yeni yaklaşımları gündeme getirdiklerini, tartıştıklarını ve tecrübeleri paylaştıklarını belirten Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, “Filantropi Semineri’nin son iki senesinde teknolojinin engelli bireylerin bağımsız yaşamına katkısını konuştuk. Aslında ne kadar yerinde bir konuyu ele aldığımızı bu günlerde daha iyi anlıyoruz. Yaşadığımız COVID-19 salgını sürecinde, teknoloji hayatımızın çok kritik bir parçası haline geldi. Bu dönemde, toplumsal hayata katılım için teknolojiye erişimin ne kadar önemli olduğunu gördük. Ancak teknolojinin fırsatlar yarattığı kadar, eşitsizlikleri artırdığını ve derinleştirdiğini de endişeyle gözlemliyoruz. Teknolojik araçlara erişimi kısıtlı olanlar ve özellikle engelli bireyler bu dönemde haklarına erişmekte büyük zorluklar yaşadılar. Dünyada, eğitime erişimde yaşanan sorunlar yüzünden, kız çocuklarının okuldan kopma ve erken yaşta evlendirilme riskinin arttığı konuşulmaya başlandı. Ayrıca pandemi ile artan aile içi şiddet olaylarında, kadınların dijital araçlara erişimi olmadığı için seslerini duyuramamaları önemli bir sorun olarak karşımıza çıktı. Bu süreçte teknolojinin dönüştürücü gücünün etkisi filantropi alanında da çok yoğun olarak gözlemlendi. Sivil toplum faaliyetleri farklı yönlere evrildi, kendine yeni çıkış yolları aradı ve buldu. Yeni dönemde anlık ve acil ihtiyaçlara yönelik bağışlar, online platformlar üzerinden çok hızlı şekilde karşılanmaya başlandı. Teknoloji bu anlamda biraz da uzakları yakın etti, yokları var etti. Dayanışmanın kıymetini artırdı ve kolaylaştırdı.” dedi.
“Toplumsal hayata katılımda en fazla sorunu kadın, genç ve engelli bireyler yaşıyor”
Konuşmasında teknolojiye eşit bir şekilde erişiminin önemine de değinen Güler Sabancı, “Sabancı Vakfı olarak bu dönemde teknolojinin dönüştürücü gücü üzerine eğilmenin her zamankinden daha önemli olduğunu düşünüyoruz. Bu nedenle Filantropi Semineri’nin temasını ‘Sosyal Değişim için Teknoloji’ olarak belirledik ve bugün “Herkes Online Mı?” diye soruyoruz. Teknolojinin tam anlamıyla bir sosyal fayda yaratabilmesi için, tüm bireylerin teknolojiye eşit şekilde erişebileceğine emin olmamız gerekiyor. Yıllardır yürüttüğümüz çalışmalardan da biliyoruz ki, toplumsal hayata katılımda en fazla sorun yaşayanlar; bizim de odağımızda olan kadın, genç ve engelli bireylerdir” dedi.
Filantropi Semineri’nin bu yılki ana konuşmacısı Mariéme Jamme kendi hikayesine değindiği konuşmasında, “Batı Afrika’da bulunan Senegal’de doğdum. Maalesef okula gitmedim, eğitime erişimim yoktu. Bundan dolayı da büyürken, çocukken ve genç bir kadınken çok zorluklar çektim. Aile fertlerim tarafından ihmal edildim ve küçükken çok zor bir hayatım vardı. Şu an İngiltere’de yaşıyorum. Buraya gelmeden önce kendimi geliştirmenin yollarını arıyordum. Bir işim olmasını, dik durmayı diliyor, geleceğin becerilerini öğrenmeyi çok istiyordum. Dijital evrimin bir parçası olmayı gerçekten istiyordum. Ne mi yaptım? Kodlamayı öğrenmeye başladım. Çok meraklıydım ve yeni beceriler öğrenmeye çok ilgiliydim. Travma yaşamış bir çocuksanız, hayatınızda zorluklar yaşamışsanız genellikle kendinizi diğer herkesten çok zorlarsınız; çünkü seçeneğiniz yoktur. Yani bir seçeneğim yoktu. Kim olduğumu keşfetmek istiyordum. Dünyada bu kadar çok kız ve oğlan çocuğunun eğitime nasıl erişemediğini anlamak istiyordum. Dünyada neden bu kadar çok fakirlik var, anlamak istiyordum. Nasıl oluyor da ilgilenmemiz gereken kişilerle ilgilenmiyoruz?” dedi.
Jamme, “Daha fazla kadının global işgücünün bir parçası olmasını istiyorsanız kadınların başka beceriler kazanması gerekiyor. Onlara yeni beceriler öğretme ihtiyacı beni iamtheCODE’u yaratmaya itti. Amacım ve misyonum 2030’a kadar 1 milyon kadın ve kız çocuğuna kodlamayı öğretmek. Bu küresel bir görev. Dünya çapında 37 şirket tarafından destekleniyor ve biz dünya genelinde kız ve oğlan çocuklarına kodlamayı öğretme ve endüstriler oluşturma gibi büyük bir misyon benimsedik. 68 ülkede, 18 ile 24 yaş arasında 25.000’den fazla kız çocuğuna kodlamayı öğrettim. Birçok şirketin ortaklığıyla bir kız çocuğunun sadece 5 dakika içinde kodlamayı öğrenebildiği bir bilgisayar kiti yaptık. Dünyanın her yerindeki kız çocuklarına kodlamayı öğretmek için tüm içeriği bu kite koyuyorum. Çok ilginç bir sistem. Çok hızlı. Zengin ya da fakir olmanız önemli değil, bu herkes için. Yani iamtheCODE çok kapsayıcı. Kapsayıcılık üzerine odaklanmak istiyorum ve kapsayıcılığı yeniden inşa etmek istiyorum çünkü bence COVID-19 ile hepimizin aynı olduğunu yeni anladık. Türkiye’de olanlar Senegal’de de olacak, hepimiz aynı sorunları yaşıyoruz. Ama asıl önemli olan ülkelerimizdeki sistemleri değiştirmek. İşte bu yüzden bugün buradayız ve COVID-2019’a rağmen ilerliyoruz” dedi.
13. yılında teknoloji ve sosyal fayda arasındaki ilişkinin tartışıldığı seminerde “Sosyal değişim teknoloji ile ne kadar ivme kazandı?”, “Teknoloji sosyal fayda yarattığı kadar, eşitsizliklerin artmasına da sebep oluyor mu?” ve “Geliştirilen teknolojik araçların kapsayıcı olmasının sosyal değişimde rolü ne?” gibi sorulara yanıt arandı.
Engelleri aşan bir keman sanatçısının performansı izlendi
Seminerin açılışında Yale Üniversitesi ve Curtis Müzik Enstitüsü okullarında eğitimini tamamlamış bir keman sanatçısı olan Adrian Anantawan’ın keman performansı yer aldı. Sağ eli olmadığı için özel bir el bandının desteği ile yayı koluna sabitleyerek keman çalan Anantawan, seminerde ilham veren keman performansları sergiledi. Daha önce Beyaz Saray, Olimpiyat Oyunları açılışı, Carnegie Hall gibi birçok prestijli sahne ve etkinlikte yer alan Adrian Anantawan, 2012’den bu yana hem pratik hem de teorik olarak engelli bireylerin müzik yapabilmesini destekleyecek teknolojiler üzerine çalıştığını dile getirdi. Anantawan, 2019’da başlattığı Music Inclusion Program bünyesinde teknoloji destekli enstrümanları kullanan engelli bireyler ile engeli bulunmayan bireylerin beraber performans sergileyebileceği ortamlar yaratıyor.
Teknoloji aracılığı ile sosyal değişimi hedef alan atölye çalışmaları
Seminer bu yıl 16 Aralık Çarşamba günü online olarak gerçekleşen 3 farklı atölye çalışması ile devam etti. Sabancı Vakfı Fark Yaratanlar’ından biri olan Türkiye’nin ilk bağımsız çizgi film okulu The Cartoon Mill’in kurucusu Fatih Küçük online animasyon eğitiminde gençlerle buluştu. “Çizgi film nasıl yapılır?” sorusunun yanıtlandığı atölyede, gençler temel çizgi film sanatı hakkında bilgi sahibi olurken, çizgi filmin geçmişten günümüze kadar süren yolculuğuna tanıklık etti. Seminer sonrası gerçekleşen başka bir atölye ise erkek egemen STEAM endüstrisinde kadın varlığını artırmak amacıyla genç kızlara kodlama ve yazılım eğitimleri veren KızCode’un kodlamaya giriş atölyesi oldu. Türkiye İşitme Engelliler Derneği ise sağır çocuklar için geliştirilen iki dilli hikâye kitabı uygulamasının kahramanı Keloğlan ile sağır çocuklara yönelik bir masal okuma atölyesi gerçekleştirdi.
Hürriyet