
Özel Haber: Kısmi Bağımlı Değil Tam Bağımlı
Son günlerde sosyal medyada, görsel ve yazılı medyada ailelerin haklı isyanına tanık oluyoruz. Aileler, #KısmiBağımlıDeğilTamBağımlı hashtagi ile seslerini duyurmaya çalışıyor. Ailelerin güçlü sesinin, iyi bir kamuoyu oluşturulduğunu, bazı ulusal kanallarda haber yapılmasından da anlıyoruz.
- Göz Gazetesinde Özge DEMİR, 22 Ekim 2025 tarihli yazısında; “Otizmli Demirkan İçin Annesi Açlık Grevinde: “Sadaka Değil, Hakkımızı Geri İstiyoruz!” başlığı ile haber yaptı. Habere göre; Demirkan’ın annesi, oğlunun rapor değişiminde, kısmi bağımlı kararı alması nedeniyle, evde bakım aylığının kesildiğini, sesini sosyal medyadan duyurmaya çalıştığını ve 3 gündür açlık grevinde olduğunu söylüyor. Anne, “Çocuğumun hakkını alana kadar geri dönmeyeceğim” diyor ve ekliyor: “Demirkan’ın yaşamını bilmeden verilen hiçbir kararı tanımıyorum. Bu masa başında verilecek bir karar değil.”. Bakım aylığının kesilmesini, bir hak ihlali olarak gören ve açlık grevine devam eden anne, otizmli bireylerin ve ailelerinin karşılaştığı yapısal sorunları bir kez daha gündeme taşıdı. Demirkan’ın annesi, sadece kendi oğlu için değil, sadece otizmli çocuk aileleri için, mağdur edilen yüzlerce ailenin sesi olma yolunda ilerliyor.
Hayatın tüm güçlüklerine göğüs germeye çalışan ailelerin, bir rapor değişimi ile hayatlarının alt üst olması kabul edilebilir değil. Ekonomik güçlük, çalışamaz duruma gelmek, sosyal hayattan soyutlanmak, okulda ayrımcılık, sağlık hizmetlerine erişimde zorluk gibi derin sorunlar yaşayan ve bakım sorumluluğu nedeniyle yorgun ve bitkin olan ailelerin, bu haklı çığlıklarına; Cumhurbaşkanımız, milletvekilleri, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı, Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürü, Sağlık Bakanı…ne zaman ses verecek?
BM Engelli Hakları Komitesinin, Engelliliğin Tespitine İlişkin Endişeleri Var
Demirkan’ın annesi, başından sonuna dek haklı. Raporlama usulü, raporlama sürecinde bürokratik engellerin olması ve hakların tıbbi bakış açısı ile düzenlenmesi sonucu yaşanan ihlaller; her şeyden önce, BM Engelli Kişilerin Hakları Sözleşmesi’ne aykırı. Kaldı ki BM Engelli Hakları Komitesi, 2019 yılında, Türkiye’ye gönderdiği Nihai Gözlem Raporunda, engelliliği tespit eden sağlık kurulu raporlarında sık görülen ve engelli bireyleri sağlık durumlarına ve engellerine indirgeyen tıbbi, hayırsever ve ataerkil yaklaşımların uygulamada yaygın olmasından endişe duyduğunu belirtmiş, engelliliğin tespitindeki çoklu değerlendirmelerin; engelli birey üzerinde gereksiz yük yarattığından bahsetmiş ve bu yükün hafifletilmesini, mevcut mevzuatın ve politikalarının gözden geçirilerek engelliler için insan hakları modeline uyumlu hale getirilmesini tavsiye etmiştir.
Demirkan ve mağdur edilen diğer engelli çocuklar bakımından Komitenin endişeleri ele alındığında; bu çocukların hangi haklara erişebileceğine tek başına hekimin verdiği karar üzerine düzenleniyor olması, tıbbi modelin ülkemizde yaygın olduğunun en önemli göstergesidir. Ki bu oldukça endişe vericidir. Sözleşme’ye ve Komitenin uyarılarına rağmen, ülke olarak tıbbi modelden uzaklaşamadığımız açık. Engellilik politikalarını yazarken güçlü kelimelerle ilerliyoruz ancak, politikaların uygulanmasına sıra geldiğinde, bir adım öteye geçemiyoruz. Hak temelli yaklaşım, kapsayıcı/içermeci politikalar, fırsat eşitliği ve insan hakları yaklaşımı gibi süslü cümlelerle vizyon belgeleri ve politikalar yazılmaya devam ederken bizler, tıbbi modelin esaretinden neden kurtulamıyoruz.
Sorunun Çözümüne Bakan GÖKTAŞ Öncülük Etmeli
Demirkan ve mağdur edilen ya da edilecek tüm çocuklarımız için, bu sorun; ivedilikle çözülmeli. En başta Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur ÖZDEMİR GÖKTAŞ, bu soruna sahip çıkmalı ve süreci yönetmeli ve engelliler yararına sorunun çözümünü sağlamalı. Bakan GÖKTAŞ, Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal MEMİŞOĞLU ile doğrudan temas kurmalı ve Sağlık Bakanlığının 11 Nisan 2019 tarihinde yayımladığı; “Engelli Sağlık Kurulu Raporlarının Düzenlenmesinde Uyulacak Kurallar” yazısını hatırlatmalı. Bu yazının 3’üncü maddesinde yazan “psikiyatri tanısı bağlantılı olarak muhakeme yeteneği değerlendirilmesine göre tam bağımlı olduğu tespit edilen bireyler; bağımsız ya da kısmi bağımlı değerlendirilse bile bu kişiler için sağlık kurulu raporun bağımlılık değerlendirmesi bölümüne ‘tam bağımlı’ ibaresinin işaretleneceği” kuralına dikkat çekmeli. Bu kuralın, hekimlerce dikkate alınmadığı için ciddi sorunlar yaşandığının altını çizerek yazının yeniden yayımlanmasını sağlamalı.
Kısmi Bağımlılık Rapor Nedeniyle Sorun Yaşayanlar Tespit Edilmeli
Her iki Bakanlık özel bir çalışma yaparak 18 yaşını dolduran otizmli bireyler arasında evde bakım aylığı alırken, rapor yenilemede “kısmi bağımlı” raporu alanları ve bu nedenle evde bakım aylığı kesilenleri tespit etmeli. Raporlar, tam bağımlı olarak düzeltilmeli ve evde bakım aylığı kesilenlerin aylıkları yeniden bağlanmalı ve aylık kesim tarihinden bu yana ödenmeyen aylıkların geri ödemesi sağlanmalı.
Sorunun Kökten Çözümü İçin Yasal Düzenleme Şart
Kısmi bağımlı rapor aldıkları için mağdur edilen engellilerin sorunlarına acil çözüm bulunduktan sonra Bakan GÖKTAŞ, sorunun kökten çözümü için yasal düzenlemelerin hayata geçirilmesine ön ayak olmalı. Aşağıda yer verdiğim Kanun ve yönetmeliklerde geçen “Bakıma ihtiyacı olan engelli tanımı”, “günlük yaşam gereklerini yardımla yerine getiren kısmi bağımlı engellileri” kapsayacak biçimde yeninden düzenlenmeli. Bu düzenlemeler aşağıdaki gibi olabilir:
- Sosyal Hizmetler Kanunu: Kanun’daki “Bakıma İhtiyacı Olan Engelli” tanımına ağır engellilikle birlikte “kısmi bağımlı engelli” ve “tam bağımlı engelli” eklenmeli ve tanımda; “günlük yaşam gereklerini yardımla devam ettirebilecek durumda olan” cümlesine yer verilmeli.
- Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik: metninde “Erişkinler İçin Engellilik Sağlık Kurulu Raporunun düzenleme usulü” başlıklı 8’inci maddenin (f) beninde yer alan “….Bu Yönetmelikte geçen “tam bağımlı engelli birey” ifadesi, ilgili mevzuatın uygulanması açısından ağır engellilik durumunu ifade eder.” cümlesine “kısmi bağımlı engelli birey” ilave edilmeli. Ayrıca 11 Nisan 2019 tarihli “Engelli Sağlık Kurulu Raporlarının Düzenlenmesinde Uyulacak Kurallar” metninde 3’üncü maddede yer alan ve yukarıda yer verdiğim kural, Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik metnine ve/veya Sağlık Kurul Raporları Usul ve Esasları Hakkında Yönergeye ilave edilmeli.
- Evde Bakım Yardımı Yönetmeliği: Yönetmeliğin “Tanımlar” başlıklı 4’üncü maddesinin (g) bendinde yer alan “Bakıma ihtiyacı olan engelli tanımına “….hayatını başkasının yardımı ve bakımı olmadan devam ettiremeyecek” cümlesinin devamına “ ya da yardımla devam ettirebilecek durumda olan…..” cümlesi ilave edilmeli.
Son söz: Hiç kimseyi geride bırakmayan politikalara, her zamankinden daha çok ihtiyacımız var. Aileleri çaresizliğe sürükleyen her bir sorunun, muhatabı tarafından duyulması gerekir. Haklara saygı duymak, hakları geliştirmek ve korumak görevi, Devletin temel görevleri arasındadır. Bu görev, hakların kapsamını kısıtlamadan genişletmek için gerekli önlemleri almak sorumluluğunu da içerir. Eğer bir politika değişikliği, hakları kullananları mağdur ediyorsa o değişimde iyi niyet yoktur.
Sosyal medya hesaplarımız:
İnstagram sosyal medya hesabı için tıklayın
Linkedln sosyal medya hesabı için tıklayın
X sosyal medya hesabı için tıklayın
Facebook sosyal medya hesabı için tıklayın
Haber: Ayşe SARI – Sosyal Hizmet Uzmanı
Kaynak: Yasadikca.com



