Milli Kütüphane Halen ‘Tam Erişilebilir’ Değil
Görme engelli avukat Mustafa Keskin, kitaplara erişebilirliği sağlamayan ve kültürel yaşama katılım hakkını engelleyen Milli Kütüphane’yi, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu’na (TİHEK) ikinci kez şikayet etti. TİHEK, Keskin’in ilk başvurusunu oy birliğiyle haklı bulmuş ve ayrımcılık yasağı ihlalinden kurumun bağlı olduğu Kültür ve Turizm Bakanlığı’na 10 bin lira idari para cezası vermişti.
TİHEK’in 7 Ekim 2021’deki ilk kararına rağmen Milli Kütüphane’nin sorunu gidermek için hiçbir adım atmaması üzerine Keskin, bir kez daha şikayetçi oldu.
Görme engellilerin kitap okuyabilmesi için üç yol var. Sesli kitaplar en bildik yöntem. Abonelik sistemiyle, ücretli hizmet veren sesli kitap uygulamaları dışında genelde gönüllüler tarafından okunan kitaplar dernekler, üniversiteler ve Milli Kütüphane’nin Konuşan Kitap bölümünde kaydediliyor. Ancak hala sınırlı sayıda seslendirilmiş kitap bulunuyor.
İkinci yol görme engellilerin alfabesi olan kabartma yazıyla (Braille) basılan kitaplar. Ders kitapları ya devlet kurumları tarafından ya da dernekler tarafından Braille alfabesiyle basılabiliyor. Ancak bu hem nadir hem de maddi açıdan külfetli.
Üçüncü yol teknolojiyle gelişti. Bilgisayar ve telefonlardaki ekran okuyucu programlar sayesinde elektronik formattaki kitaplar, görme engelliler tarafından okunabiliyor. Bundan yararlanabilmek için kitap sayfalarının tek tek taranarak, bilgisayar ortamına aktarılması gerekiyor.
’10 yıldır kanun var, uygulayan yok!’
Görme engellilerin yıllar süren çabasıyla 6279 sayılı Çoğaltılmış Fikir ve Sanat Eserlerini Derleme Kanunu 29 Temmuz 2012’de yürürlüğe girdi. Bu kanunun sekizinci maddesine göre yayınevlerinin bastıkları eserlerin elektronik formatını Milli Kütüphane’ye iletmesi gerekiyor. Yukarıda anlattığımız gibi, görme engelliler ekran okuyucusu aracılığıyla kitaplara erişebiliyor.
Kanun çıktığında görme engelliler çok sevinmişti ancak aradan geçen 10 yıla rağmen kitaba erişmede umut ettikleri gelişme kaydedilmedi. Görenlerle aynı anda kitaba ulaşabileceklerini sandıklarını belirten Keskin şunları söyledi:
“Eğer kanunla bakanlığa (Kültür ve Turizm Bakanlığı) yükümlülük getirildiyse, gerekeni en kısa zamanda yapar diye düşündük. Meğer çoban kulübesinde padişah rüyası görmüşüz. Kanunun yürürlüğe girmesinden üzerinden 10 yıl geçmesine rağmen, bakanlık hala gerekli sistemi kurup yayınlanan tüm kitapların elektronik formatlarını görme engellilerin hizmetine sunmadı veya sunamadı.”
‘Gerekli sistemi kuramadılar’
Geçtiğimiz yıllarda Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi (CİMER) üzerinden de defalarca Kültür Bakanlığı’nı şikayet eden Keskin, yol alamayınca bu kez TİHEK’e gitti. TİHEK Keskin’i haklı buldu. Görme engellilerin, engelli olmayanlar gibi istedikleri eserlere ulaşamamasının doğrudan ayrımcılık olduğuna karar verdi.
Karardan sonra Milli Kütüphane görme engellilerin istediği eserlerin elektronik formatlarını iletmeye başladı. Keskin sonrasını şöyle anlattı:
“Ancak gerekli sistemi kurmadıkları için bu süreç de sağlıklı yürümüyor. Yayınevlerinden kitapların elektronik formatlarını alamadıkları için önce basılı halini alıyor, onu tarayıp bize öyle iletiyorlar. Bu yine birkaç haftalık zaman kaybına yol açıyor. Tabi eğer o kitabın basılı hali tükenmişse, tarayamadıkları için kitabı gönderemiyorlar. Yani ben o kitabı okuyamamış oluyorum. Bunu ‘Aman canım bir- iki kitap öyle denk gelmiştir’ diye düşünmeyin. Sadece benim okumak istediğim ama taranmayan onlarca kitap sayabilirim…”
‘Doktora öğrencisiyim, kitap için mücadele ediyorum‘
Bir kurumda avukat olan Keskin, aynı zamanda doktora öğrencisi ve akademik çalışmaları var: “Yayınlanan eserleri okuyup yeni eserler ortaya koymam gerekirken, kitap okuyabilmek için mücadele veriyorum. Kültür ve Turizm Bakanlığı kanunda yazan yükümlülüklerini yerine getirsin, hakkım olanı bana versin diye zamanımı, emeğimi, enerjimi harcıyorum. Bir bakanlık kanunda yazan yükümlülüğünü 10 yılı aşan sürede neden yerine getirmez diye düşünüyorum. Cevap bulamıyorum. Bakanlığın bu sistemi kuracak bütçesi mi yok? Engellilerin kitap okuyabileceklerini mi düşünmüyorlar? Yoksa engelli kitap okusa ne olacak diye mi düşünüyorlar?”
‘Yapmacık çiçekle bahar olmuyor’
Engellilerin erişebilirlik için sürekli mücadele etmek zorunda bırakıldıklarını belirten Keskin, şöyle devam etti:
“Siyasetçilerimiz, bürokratlarımız seçim zamanlarında engellilerle yemek yemeyi, birkaç adet tekerlekli sandalye dağıtmayı, 3 Aralık’ta (Dünya Engelliler Günü) ‘engelli kardeşlerimizi çok seviyoruz’ içerikli mesajlar atmayı, bazı yerlere rampa, asansör koymayı sosyal devletçilik sanıyorlar veya sanmamızı bekliyorlar. Ne yazık ki yapmacık birkaç çiçekle bahar olmuyor. Altı üstü bir sistem kurulacak ve yayınevlerinin bu sisteme elektronik kitapları yüklemesi sağlanacakken yani konu bu kadar basitken yıllarca mücadele vermek gerekiyor. Ne zaman neticeleneceği de meçhul.”
TİHEK’e ikinci başvurusunun sonucunu bekleyen Keskin, yine ihlal kararının çıkmasını umut ettiğini, bu kez belki bakanlığın sorunun çözümü için adım atacağını söyledi.
Öte yandan 6279 sayılı Çoğaltılmış Fikir ve Sanat Eserlerini Derleme Kanunu’nda derleme nüshalarının sayısı ve gönderileceği kütüphanelerle ilgili düzenleme Madde 8’de yer alıyor:
“ (1) Derleme nüshalarının sayısı ve gönderileceği kütüphaneler şunlardır:
a) 4 üncü maddenin (a), (b) ve (g) bentleri ile 5 inci maddenin (b) bendinde belirtilmiş eserler, yerel ve bölgesel gazeteler hariç, altı nüsha derlenerek bir adedi Millî Kütüphaneye, bir adedi İstanbul Beyazıt Devlet Kütüphanesine, bir adedi 1/12/2011 tarihli ve 6253 sayılı Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı İdari Teşkilatı Kanunu uyarınca Türkiye Büyük Millet Meclisi Kütüphane ve Arşiv Hizmetleri Başkanlığına, bir adedi İstanbul Üniversitesi Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığına, bir adedi İzmir Millî Kütüphane Vakfı Kütüphanesine, bir adedi de Ankara’da Bakanlıkça belirlenecek bir kütüphaneye gönderilir.
b) 4 üncü maddenin (c), (ç), (d), (e) ve (f) bentleri ile 5 inci maddenin (a) bendinde belirtilmiş eserler ikişer nüsha olarak derlenerek Millî Kütüphaneye ve İstanbul Beyazıt Devlet Kütüphanesine gönderilir.
c) 4 üncü maddenin (ğ) bendinde belirtilen eserler sadece Millî Kütüphaneye gönderilir.
ç) Yerel ve bölgesel gazeteler ikişer nüsha derlenerek, bir adedi Millî Kütüphaneye, bir adedi yayımlandığı ilde bulunan il halk kütüphanesine gönderilir.
d) 4 üncü maddenin (a), (b), (g) ve (ğ) bentlerinde belirtilen eserlerin 5/12/1951 tarihli ve 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun ek 11 inci maddesi uyarınca hizmete sunulmak amacıyla, elektronik ortama aktarılan bir nüshası görme engellilerin hizmetine sunulmak üzere Millî Kütüphaneye gönderilir.”
Diken